İsrail Gazze’ye kimseyi yaklaştırmıyor.
Bu tutumu ise ona verilmiş önemli görevmiş gibi bir algı oluşturuyor dünya
kamuoyunda.
Bugüne kadar işgal ederek, öldürerek, söz konusu toprakların asıl
sahiplerinin her türlü haklarını hiçe sayarak kesintisiz zulüm ve baskı
politikasıyla bu işi yürütmüş.
Bunun arkasında duran asıl amaç ise Gazze’nin batı dünyası için stratejik
öneminden kaynaklanıyor.
Daha doğrusu Filistinlileri batıya potansiyel terörist olarak jurnalleyerek
kendisine haklı bir zemin oluşturmuş oluyor.
Çünkü Gazze abluka altında ve insanı yardım amacıyla yapılacak bütün
yardımlar akıl almaz bahanelerle durduruluyor.
Açık bir şekilde Birleşmiş Milletlerin her fırsatta temsil ettiği ve sahip
çıktığı insan hakları ihlal ediliyor.
Birleşmiş Milletler de bu duruma arkasında duran güçlerle göz yumuyor.
Batı için Gazze stratejik öneme sahipse, Rusya ve Çin için de Suriye önem
taşıyor.
Bu iki ülke Suriye’de yaşanan birbuçuk yılı aşan süre zarfındaki zulme
anlamsız bahanelerle ilgisiz kalarak, zulmü uygulayan zalim devlet başkanını
destekliyor.
Elbette zalim bir lideri korumak istediğinden değil, mevcut yönetim
marifetiyle kendi çıkarlarını sürdürmek, böylece Batının Gazze stratejisine
karşı Akdeniz’de kendi üstünlüklerini korumak ve sürdürmek için böyle bir destek
içinde bulunuyorlar.
Suriye’nin zalim lideri kendi şahsi menfaati için ülkesini yakıp yıkmaktan
öte, kendi halkına en acımasız silahlarla çoluk çocuk, kadın erkek demeden saldırarak
katlediyor.
Ne uluslararası toplumun ve ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin
bu zulme dur diyecek kararlı ve açık bir tavrı yok, zaten konsey adil olmayan
yapısı gereği böyle bir kararı almaya da üyelerin menfaatleri nedeniyle
yanaşmıyor.
Her fırsatta insan hakları savunuculuğunu yapan BM ve uluslararası toplum
Suriye’de iki yıla yakındır yaşanan katliamlara seyirci kalıyor.
Suriye’de ne yazık ki acımasız bir şekilde çatışmalar devam ediyor.
İki taraftan her gün onlarca insan hayatını kaybediyor.
Bu arada BM muhalif güçlere yönelik bir açıklamada bulundu!
Suriye’deki muhalif güçlerin esir aldığı Esat’ın askerlerini öldürmesi
nedeniyle savaş suçu işlediklerini açıklıyordu.
Bu insanlık dışı savaşı başlatan ise Suriye’nin zalim lideri idi.
Elindeki en güçlü silahlarla savunmasız insanların üzerine silahlarını
boşaltarak otuzbin masum vatandaşının ölümüne neden oldu.
Bu kişi hakkında ve buna destek verenler hakkında BM’nin savaş suçlusu olduğuna
dair bir açıklaması var mı?
BM’nin öncelikle Güvenlik Konseyini oluşturan sağlıksız yapıyı eleştirmesi
gerekiyor. Bu haksız ve hukuksuz yapıyı genel kuruluna taşıyıp, tartışıp adil
bir yapıya kavuşturmasının zamanı gelmiştir.
Kendisini adil bir yapıya kavuşturursa; kendi işi kolaylaştığı gibi,
savunuculuğunu yaptığı insani değerlerin de yeryüzünde yaygınlaşmasına ve kalıcılığına
katkıda bulunmuş olacak.
Gerek Suriye’de ve gerekse Filistin ve Filistin’den koparılmış Gazze’de insanların
haksız yere ölmelerini önlemek ve kalıcı barışın sağlanması ise Güvenlik
Konseyinin alacağı tarafsız ve adil kararlara bağlı.