Ne zaman Türkiye ayakları üstünde durup koşmaya, şaha kalkmaya başlasa birilerinin karın ağrıları başlar.
Bugüne kadar ülkemiz
üzerinde oynan oyunların üstesinden gelinmiş olmasına rağmen, bu hilekâr
güruhu bir türlü alışkanlıklarından vaz geçmez.
Üst akıl da bu hileli
oyunların yeni bir versiyonu olsa gerek.
Karayı ak, akı kara
gösteren zihniyettir.
Doğruyu eğri, eğriyi
doğru gösteren anlayıştır.
Haklıyı haksız, haksızı
haklı gösteren adil olmayan bir yaklaşım biçimidir.
Hain ve çirkin emellerine
bu hileyle ulaşmak isteyenlerin yeni bir oyunudur.
Ceplerini doldurmak,
çoğunluğu göz ardı etmek isteyenlerin yeni bir fitnesidir.
Zehiri şekerle kaplayıp
saf insanlara sunma maharetini gösterenlerin çirkin oyunudur.
Hainlik ve ihanetlerini
perde arkasından yürütüp, sonrasında sureti haktan görünenlerin, timsah gözyaşları
dökenlerin çirkinlikteki ustalıklarıdır.
Dürüstlük, doğruluğu bir
tarafa bırakıp hain emellerini birtakım ayak oyunlarıyla gerçekleştirmek
isteyenler münafıkların hilesidir.
Kin kusmakta sınır
tanımayanların iğrenç ustalıklarıdır.
İç ve dış
emperyalistlerin başları sıkıldığında başvurdukları hileli bir oyundur.
Sömürü düzeninin emrine
girenlerin başaramadıklarında sığındıkları yoldur.
Üst akıl milletin ya da
toplumun tamamını değil de, sadece küçük bir azınlığı düşünenlerin çirkin planıdır.
Sömürü düzeninin adına
çalışanların Stockholm sendromudur.
Millet, devlet, bayrak
sevgisi olmayanların ve edep yoksunu olanların sığınağıdır.
Hakkı hak, batılı batıl
bilmeyenlerin haksızlıktaki maharetlerinin göstergesidir.
Hedef saptırmada ustalık
gösterip, gayri meşru yollarla kazanç edinenlerin başvurdukları hiledir.
Milletin temiz
değerlerini kendi çirkin emelleri doğrultusunda kullananların mesleğidir.
Kazançlarını aklının, zekâsının,
emeğinin, alın terinin gücüyle değil de, haksız ve hileli yollardan elde
etmenin çirkin formülüdür.
Birlik beraberliğin
sağlanmasından ve korunmasından rahatsız olanların; Kürt, Türk; şu etnik unsur,
bu etnik unsur diye ülkeyi, milleti kişisel menfaatleri uğruna bölerek
birbirlerine düşürmek isteyenlerin örtülü hilesidir.
Altıyüz küsur yıllık
Cihan devleti olan Osmanlıyı yıkan, bununla da kalmayım bakiyesi olan ülkemizi
yıkmak, parçalamak isteyenlerin mide bulandıran oyunudur.
Bugün çevremizde bulunun
İslam ülkelerinin içine düşürüldüğü, zulmün zirvede, insanlığın ayaklar altına
alındığı ortamı oluşturmak isteyenlerin ve bu oyunu görme basiretinden yoksun
olanların açık bir ihanetidir.
İnsanları birbirine
düşürüp arkadan kıs kıs gülenlerin çirkinlik ve vicdansızlığıdır.
Ülkenin kazanımlarını hazmedemeyen
ve bu kazanımları hileli yollarla yok etmek isteyen harici emperyalistlerin
içerdeki işbirlikçilerle yapmaya çalıştıkları iğrençliklerdir.
İçinde memleket, millet,
bayrak, birlik ve beraberlik sevgisi ve şuuru olmayanların ve sadece kişisel menfaatlerini
düşünenlerin zavallılığıdır.
Bu nedenle ‘üst akıl’
yerine selim akılı yeğleyen; gerçekleri ve doğruları görebilen; hakkı hak,
batılı batıl olarak bilen bir yönetim anlayışına sahip olan Ak Partinin 7 Haziranda
dördüncü defa milletten emaneti tekrar dört yıllığına teslim almasını temenni
ediyoruz. Bu ülkemizde huzurun devamı, kalkınmanın sürdürülebilirliği olacağı gibi, ülkemiz üzerinde çirkin emelleri olanlara iyi bir ders olacak, bu hain emellerini kursaklarında bırakacaktır.