Aklı başında olan herkes, ülkemizin içine düşürülmek istenen tuzağı
başından beri fark etmişti.
Bunun hain bir el tarafından sinsi bir şekilde planlanarak
uygulamaya konulduğu, bir aldatmaca ve ihanetten ibaret olduğu anlaşılmaktaydı.
İşte uzun yıllar ülkemizin kalkınmasının akamete maruz
bırakıldığı, maddi ve manevi zarara uğratıldığı, kirli bir oyuna itildiğini
toplumun bütün kesimlerinin geç de olsa anlama erdemini göstermesi memnuniyet
verici bir gelişme.
Bu kirli oyunun iki önemli ayağı vardı, bir taraftan musallat
olduğu bölgeyi her bakımdan zor şartlar altında bırakarak geri kalmasını
sağlamak ve böylece bunun oluşturduğu ortamı bir koz olarak kullanıp kirli
emellerini gerçekleştirmek idi.
Bu arada bölgenin ve ülkenin kalkınması için yapılacak
harcamaları bu uğurda harcayarak gerek bölge halkını ve gerekse ülkeyi bir
bütün olarak kalkınma ve refahtan yoksun bırakma amacını güdüyordu.
Neyse ki bu hain oyunu ta başından beri fark edenlerin safına
hemen hemen toplumun bütün kesimlerinin geçmesi ve çözüm sürecine destek
vermesi ülke genelinde memnuniyet verici bir hava oluşturmuştur.
Bu olumlu hava bir taraftan huzur ve güvenin tesis edilmesini
sağlarken, eş zamanlı olarak bölgenin ve ülkenin tümünün kalkınma dinamiklerini
şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla hareketlendireceği ortak kanaati hâsıl
olmuştur.
Kalkınma hamlesinin başlatılması, hız kazanması barış sürecinin
kısa zamanda tamamlanması ile olacak.
Ümit ederiz ki ülkemiz insanları bir daha böylesi hain ve çirkin
oyunlara gelmemek üzere yekvücut olmanın sağladığı faydaların şuurunu her zaman
yüreğinde taşır.
Bu kirli ve hain oyunların milletin her ferdine doğrudan veya
dolaylı olarak ne kadar zarar verdiğinin farkında olur herhalde.
Dışarıdan yapılacak bir müdahale içerden ufak bir destek
görmedikçe, küçük bir karşılık bulmadıkça hiçbir zaman hedefine ulaşamayacaktır.
Çözüm sürecine toplumsal mutabakat bulmak amacıyla oluşturulan
‘Akil İnsanlar’ heyeti, ülkemizi bir uçtan bir uça dolaşarak konunun önemini ve
hassasiyetini ülkemiz insanlarına anlatıp süreci en kısa zamanda tamamlamak
için gayret sarf ediyor.
Başlatılan barış sürecinin en kısa zamanda tamamlanması bölgenin
yaylak ve kışlaklarının yıllardır atıl halde bırakılarak vermiş olduğu zararlar,
bölge ekonomisinin hareketlenmesiyle geçmişin olumsuzlukları telafi edilmeyi
bekliyor.
Böylece hayvancılık, besicilik, arıcılık ve benzeri ekonomik
faaliyetler canlanarak gerek bölge insanına ve gerekse ülkemizin tamamına artı
katma değerler sağlayacaktır. Günümüzün şartlarında önem kazanan ekolojik
üretim artmış olacak.
En önemlisi ise huzur, güven ve refah gelecektir.
Ülkenin ekonomisi ve millet kavramı daha da güçlenecektir.
Şimdi ülke olarak bir uçtan bir uca uzun yıllar önce içine
düşürüldüğü bu hain oyundan kurtulma noktasına gelmiş olmanın sevinç ve
memnuniyetini yaşıyoruz ülke olarak.
Kanserleşmiş bir toplumsal yaranın bünyemizden atılması yönünde
neşter vuruluyor. Ülkemizin yakasına bir kene gibi yapışmış bu parazitten
kurtulmamız için bu ülkeyi, huzuru ve karşılıklı güven içinde yaşamayı seven her
fert bu sürece destek veriyor
Ancak ne var ki bu iyi gelişmelerden rahatsızlık duyan
istismarcı kesim ise o bildik statükoya yapışarak medet umuyor. Belli ki
huzuru, güveni ve bunların neticesi olarak hızlanacak kalkınmayı istemeyenler
gene belli değerleri kendilerine bayrak yaparak istismar yolunu çalıştırma
çabası içinde. Fakat o sömürü anlayışı artık önemini yitirdi, bunca yıl o
istismarcı zihniyetin hep boş ve kof çıktığı çoktan anlaşılmış oldu.
O istismarcı ve sömürücü azınlık zihniyetin prim yapma dönemi
gerilerde kaldı.