21 Nisan 2013 Pazar

Statüko artık prim yapmıyor




Aklı başında olan herkes, ülkemizin içine düşürülmek istenen tuzağı başından beri fark etmişti.
Bunun hain bir el tarafından sinsi bir şekilde planlanarak uygulamaya konulduğu, bir aldatmaca ve ihanetten ibaret olduğu anlaşılmaktaydı.
İşte uzun yıllar ülkemizin kalkınmasının akamete maruz bırakıldığı, maddi ve manevi zarara uğratıldığı, kirli bir oyuna itildiğini toplumun bütün kesimlerinin geç de olsa anlama erdemini göstermesi memnuniyet verici bir gelişme.
Bu kirli oyunun iki önemli ayağı vardı, bir taraftan musallat olduğu bölgeyi her bakımdan zor şartlar altında bırakarak geri kalmasını sağlamak ve böylece bunun oluşturduğu ortamı bir koz olarak kullanıp kirli emellerini gerçekleştirmek idi.
Bu arada bölgenin ve ülkenin kalkınması için yapılacak harcamaları bu uğurda harcayarak gerek bölge halkını ve gerekse ülkeyi bir bütün olarak kalkınma ve refahtan yoksun bırakma amacını güdüyordu.
Neyse ki bu hain oyunu ta başından beri fark edenlerin safına hemen hemen toplumun bütün kesimlerinin geçmesi ve çözüm sürecine destek vermesi ülke genelinde memnuniyet verici bir hava oluşturmuştur.
Bu olumlu hava bir taraftan huzur ve güvenin tesis edilmesini sağlarken, eş zamanlı olarak bölgenin ve ülkenin tümünün kalkınma dinamiklerini şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla hareketlendireceği ortak kanaati hâsıl olmuştur.
Kalkınma hamlesinin başlatılması, hız kazanması barış sürecinin kısa zamanda tamamlanması ile olacak.
Ümit ederiz ki ülkemiz insanları bir daha böylesi hain ve çirkin oyunlara gelmemek üzere yekvücut olmanın sağladığı faydaların şuurunu her zaman yüreğinde taşır.
Bu kirli ve hain oyunların milletin her ferdine doğrudan veya dolaylı olarak ne kadar zarar verdiğinin farkında olur herhalde.
Dışarıdan yapılacak bir müdahale içerden ufak bir destek görmedikçe, küçük bir karşılık bulmadıkça hiçbir zaman hedefine ulaşamayacaktır.
Çözüm sürecine toplumsal mutabakat bulmak amacıyla oluşturulan ‘Akil İnsanlar’ heyeti, ülkemizi bir uçtan bir uça dolaşarak konunun önemini ve hassasiyetini ülkemiz insanlarına anlatıp süreci en kısa zamanda tamamlamak için gayret sarf ediyor.
Başlatılan barış sürecinin en kısa zamanda tamamlanması bölgenin yaylak ve kışlaklarının yıllardır atıl halde bırakılarak vermiş olduğu zararlar, bölge ekonomisinin hareketlenmesiyle geçmişin olumsuzlukları telafi edilmeyi bekliyor.
Böylece hayvancılık, besicilik, arıcılık ve benzeri ekonomik faaliyetler canlanarak gerek bölge insanına ve gerekse ülkemizin tamamına artı katma değerler sağlayacaktır. Günümüzün şartlarında önem kazanan ekolojik üretim artmış olacak.
En önemlisi ise huzur, güven ve refah gelecektir.
Ülkenin ekonomisi ve millet kavramı daha da güçlenecektir.
Şimdi ülke olarak bir uçtan bir uca uzun yıllar önce içine düşürüldüğü bu hain oyundan kurtulma noktasına gelmiş olmanın sevinç ve memnuniyetini yaşıyoruz ülke olarak.
Kanserleşmiş bir toplumsal yaranın bünyemizden atılması yönünde neşter vuruluyor. Ülkemizin yakasına bir kene gibi yapışmış bu parazitten kurtulmamız için bu ülkeyi, huzuru ve karşılıklı güven içinde yaşamayı seven her fert bu sürece destek veriyor
Ancak ne var ki bu iyi gelişmelerden rahatsızlık duyan istismarcı kesim ise o bildik statükoya yapışarak medet umuyor. Belli ki huzuru, güveni ve bunların neticesi olarak hızlanacak kalkınmayı istemeyenler gene belli değerleri kendilerine bayrak yaparak istismar yolunu çalıştırma çabası içinde. Fakat o sömürü anlayışı artık önemini yitirdi, bunca yıl o istismarcı zihniyetin hep boş ve kof çıktığı çoktan anlaşılmış oldu.
O istismarcı ve sömürücü azınlık zihniyetin prim yapma dönemi gerilerde kaldı.