13 Nisan 2013 Cumartesi

AB’nin kafası karışık





İngiltere son zamanlarda Avrupa Birliği üyeliğine olan memnuniyetsizliğini sıkça dile getirmeye başladı. Birlik anlaşmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
AB’nin alacağı bütün kararların bütün üyeler için bağlayıcı olmamasını istiyor. Kendisine bir ayrıcalık tanınması talebinde bulunuyor.
Avrupa Birliğinin içinde bulunduğu şartlar yeniden yapılandırmayı gerektiriyor iddiasında bulunuyor.

İngiltere’nin bu tutumu son yıllarda birliğin karşılaştığı zorlukların bir reforma ihtiyacı olduğunu ortaya koyan bir durumun varlığını dışarıya yansıtmakta.
İngiltere başbakanı Cameron birliğin bir değişime ihtiyacı olduğunu savunuyor.
Bu yılın başlarında yaptığı konuşmasında Cameron gelecek seçimleri kazanması durumunda, birliğin dışında veya içinde kalma amacıyla bir referandum düzenleyeceğini açıkladı…

2008 yılında ABD’de başlayan ve son birkaç yıldır Avrupa’yı özellikle avro bölgesini zor durumda bırakan küresel finans krizi Avrupa Birliğinde ekonomik ve toplumsal sıkıntılarda artışa neden oldu.
Yapılan bir araştırmaya göre, ekonomik kriz nedeniyle son yıllarda ölüm oranında ve işsizlikte artışların olduğu gözleniyor.

Cameron, yeni bir Avrupa birliği anlaşmalarının oluşturulmasındaki karlılığında ise Almanya ve Fransa’dan dirençle karşılaştığı söyleniyor.
Almanya Başbakanı Merkel, Cameron’u ikna etmek amacıyla federal hükümet misafirhanesi olan 18. yüzyıl barok palasta konuşmaların yapılması amacıyla ailesiyle Almanya’ya davet etmiş.
Merkel Cameron’u ikna edebilecek mi, görüşmelerden nasıl bir sonuç çıkacak, Almanya ve Fransa İngiltere'yi ikna edebilecek mi?
Beş Avrupa gazetesiyle ortak röportajında Cameron ‘AB’nin zaman zaman direktifler, müdahaleler ve girişimleri ile kendisini aşmış duruma geldiğini’ söylemiş.
Birliğin esnekliğe sahip olabilmesini isteyerek, “biz hepimiz aynı şeyleri, aynı zamanda yapmak zorunda olmamalıyız, diyerek AB’den yeni yapılanma ve ayrıcalık istiyor.
Cameron avro bölgesi dışındaki üyelere bazı esnekliklerin tanınmasını istiyor, birliğin belli kanun ve kararnamelerinin dışında kalmalarını talep ediyor.
Son yıllarda Avrupa Birliğinin içine düştüğü ekonomik kriz birliğin yeniden gözden geçirilmesi konusunu gündeme getirmiş; İngiltere’nin teklifi kabul edilirse birlik avro ve avro bölgesi dışında kalan üyeler şekilde ikiye bölünmüş olacak ve teklife göre birliğin kanun ve direktiflerinin uygulanmasında üye ülkeler arasında farklılıklar olabilecek...
Almanya ve Fransa’nın İngiltere’ye itirazıysa, sadece iyi gün dostu olmaması şeklinde, tasada ve kıvançta birlikte olunmasını hatırlatıyor. Şuanda birlik içinde karşıt olarak tek sesi çıkan İngiltere, buna diğer üyelerden destek gelir mi? zaman gösterecek. Yunanistan’da birliğin dayatması nedeniyle ayrılma söylemlerini dile getirmişti. Gelişmeler, ‘son yıllarda etkisini sürdüren finansal kriz birliği parçalanma aşamasına mı getirdi’ sorusunu da gündeme getiriyor. Ya da birlik yeniden esaslı bir değişim sürecine mi girecek?
Politik, ekonomik, coğrafik olarak küresel gelişmeler dünyada yeniden bir yapılanma hareketinin devam ettiğini ve bunun hangi boyutlara ulaşacağını ilerleyen zaman zarfında görmüş olacağız.
Önemli olan bu değişimin getireceği yeni şartlar ve riskleri karşılayabilme esnekliğine hazır ve sahip olmak!