Yeryüzündeki toplam
suyun %97.5’i tuzlu su, %2.5’lik kısmı
tatlısu bunun da %2’lik kısmı buzullarda bulunuyor, geriye sadece %0.5’lik
kısmı tarım, sanayi ve kişisel kullanım için elverişli bulunuyor.
Bir
başka değerlendirmeye göre ise, dünya su kaynaklarının %3 veya 4’ü tatlı sudan
oluşuyor. Sadece bunun %1 ya da %0.5 insan tüketimi için güvenli bulunuyor.
Kirlilik nedeniyle su kaynakları tehdit altında bulunuyor.
1,2 milyar insan su darlığı bulunan yerlerde yaşıyor. Bunlar
güneybatı Amerika, İspanya, kuzey Afrika, Avustralya ve Kuzey Çin.
Günümüzde yaklaşık 1 milyar insan temiz içme suyundan yoksun
bulunuyor. Bu durum hemen hemen bütün dünyada kendini gösteriyor. Özellikle
gelişmekte olan ülkelerde alt sahra Afrika’sı, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika
yeterli temiz sudan mahrum bulunuyor.
Yapılan hesaplara göre, 1,300 litre su ile 1 kg buğday üretiliyor.
3,400 lt. su ile 1 kg pirinç, 15,500 lt. su ile 1 kg biftek
üretiliyor.
Araştırmalara göre, 2,1 milyar insan güvenle yönetilen içme suyu
hizmetlerine erişim noksanlığı çekiyor. (WHO/UNICEF 2017)
4,5 milyar insan güvenli sanitasyon hizmetlerinden mahrum
bulunuyor. (WHO/UNICEF 2017)
Beş yaşın altında 340,000 çocuk her yıl ishal hastalığından
ölüyor. (WHO/UNICEF 2015)
Su darlığı hâlihazırda 10 kişiden 4’ünü etkiliyor. (WHO)
Bütün tabii felaketlerin %90’ı su ilişkili bulunuyor (UNISDR).
Atık suların %80’i işleme tabi tutulmadan ekosistemlere geri
dönüyor (UNESCO, 2017).
Dünyanın sınır aşan nehirlerinin yaklaşık üçte ikisi ortak yönetim
çerçevesine sahip bulunmuyor (SIWI).
Küresel su çekilmesinin %70’i tarım üretiminde kullanılıyor (FAO).
Sanayinin kullandığı suyun kabaca %75’i enerji üretiminde
kullanılıyor (UNESCO, 2014).
Her gün dünyada
yaklaşık 10 milyar ton tatlı su tüketiliyor.
Mevcut durumda 2,4 milyar insan gelişmiş sanitasyon hizmetlerinden
yoksun bulunuyor, bunların bir milyarı açık alanları kullanıyor.
Bunun sonucu olarak her yıl 5 yaşın altında 361 bin çocuk kötü
sanitasyon ve kirli su nedeniyle ishal, kolera, dizanteri, hepatit A ve tifo
gibi hastalıklarla hayatını yitiriyor. Bir başka ifadeyle temiz suya ve elverişli sanitasyona erişim
eksikliği nedeniyle her gün 5 yaşın altında 1000 çocuk hayatını kaybediyor (WHO,
2015, Dünya Bankası 2015).
502 bin insan
ishal, kolera, dizanteri, tifo ve çocuk felci gibi hastalık taşıyan su içiyor.
Sağlıksız sanitasyon, su ve hijyen yılda 675 bin prematüre
ölümlere yol açıyor.
2 milyardan fazla insan dışkı ile kirlenmiş su içiyor, 844 milyon kişi temel içme suyuna sahip değil. Her bir dakikada bir çocuk ölüyor.
Nüfus artışı ve
ekonomik büyüme suya eşi görülmemiş baskı yapıyor. Mevcut nüfus, nüfus artışı
ve mevcut su yönetim uygulamalarının devam etmesi halinde gelecekte dünyanın 2030 yılına kadar talep ve mevcut su arzı arasında %40 oranında
noksanlık olacağı tahmin ediliyor.
2050 yılına kadar 9 - 10 milyar insanı beslemek için tarım
üretiminin %60 büyümesi gerektiği, dolayısıyla kaynaklardan suyu çekme oranında
%15 artış bekleniyor.