2 Mayıs 2018 Çarşamba

Köpürtülmüş petrol fiyatları




2014 haziran ayından beri düşüş eğilimini sürdüren petrol fiyatları, birkaç aydır yükselme trendinde bulunuyor. Yaklaşık dört yıl önce 120 dolar olan ham petrolün varil fiyatı, düşüş döneminde 28 dolara kadar düşmüştü.
Şu sıralarda Amerikan Teksas ham petrol fiyatı 67 - 68 dolar, Brent ham petrolünün varil fiyatı 73 dolar seviyesinde seyrediyor.
Analistler enerji piyasasının jeopolitik gelişmelere aşırı ölçüde duyarlı olduğunu ifade ediyor.
Zaten petrolün ağırlıklı üretim yapıldığı ülkelere baktığımızda birçoğunda iç karışıklık ve istikrarsız bir yapı hakim.
En yakın komşularımızdan İran ve Irak buna bariz bir örnek. İran’ın anlaşılmaz bir dış politikası var. Ne kendisine ve ne de diğer İslam ülkeleri lehine olan bir dış politika…
Nükleer silahlanma konusunda uluslar arası toplumu yıllardır ikna edemedi.
Bu nedenle uygulanan yaptırımlar hem kendisine ve hem de komşularına sıkıntı veriyor. ABD’nin yaptığı son yaptırım açıklamaları petrol fiyatlarının artışını destekler nitelikte oldu.
Irak ise zengin petrol yataklarının fakir bekçisi olmaya devam ediyor.
ABD’nin 2003 yılından beri bu ülkeyi işgali petrol üretimini etkilediği gibi, bu işgal İran halkını çok mağdur duruma düşürdü. Ülkede telafisi mümkün olmayacak derin yaralar açtı. Bu işgal nedeniyle bu ülke insanlarının maruz kaldığı insanlık dışı zulmetin ne deneli ağır olduğu henüz vuzuha kavuşmadığı gibi yapılanlar da hukuki açıdan bugüne kadar karşılıksız kaldı. Tıpkı bu emperyalist güçlerin tarihin önceki devirlerinde diğer mazlum Müslüman milletlere yaptıkları gibi…
Libya aynı şekilde 2011 yılından beri iç savaştan tam manasıyla çıkıp istikrara kavuşamadı.
Suriye 2011 yılından beri çok daha vahim bir durum yaşıyor. Bir devlet olmaktan çıkıp emperyalist güçlerin at oynattığı bir alana dönüştü.
Suudi Arabistan ve Yemen arasındaki ihtilaf yıllardır devam ediyor.
Petrol üretiminin ağırlıklı olarak yapıldığı bu ülkelerde istikrarlı bir üretim mevcut fiili durum nedeniyle yürümüyor.
Bölgenin hassas jeopolitik yapısı spekülatif haberler üretilmesine müsait olduğu için petrol fiyatlarındaki istikrasız gidişat etkisini sürdürüyor.
Bölgedeki bu olumsuz yapının ne zaman sona ereceğine dair şimdilik net bir belirti görünmüyor.
Petrole alternatif olan yenilenebilir enerji kaynakları çevre problemleri nedeniyle son yıllarda yükseliş gösteriyor. Petrol rolünü yenilenebilir enerji kaynaklarına bıraktığı zaman petrol ülkelerinin stratejik önemi azalabilir. 
O zaman emperyalist güçler elini buralardan çeker mi? Fakat bölgeyi karıştıran İsrail gücünün yettiği oranda buna müsaade etmez herhalde!
Çevre problemlerinin vermiş olduğu zararları önleme adına enerji sektöründe yürütülmekte olan dönüşüm alternatif enerji kaynaklarının artan bir şekilde devreye alınmasını sağlayacak.

Ülkemiz de bu açıdan sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynakları açısından şanslı durumda bulunuyor. Petrolün en büyük tüketicisi olan ulaşım vasıtalarının giderek fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüşmesi gibi gelişmeler petrol tüketiminin gelecek on yıllarda azalacağı; dolayısıyla gerek çevre faktörü ve gerekse ulaşım araçlarındaki değişimin alternatif yakıtlı araçlara dönüşümü fiyatların düşeceğine işaret ediyor.