2014
haziran ayından beri düşüş eğilimini sürdüren petrol fiyatları, birkaç aydır
yükselme trendinde bulunuyor. Yaklaşık dört yıl önce 120 dolar olan ham
petrolün varil fiyatı, düşüş döneminde 28 dolara kadar düşmüştü.
Şu
sıralarda Amerikan Teksas ham petrol fiyatı 67 - 68 dolar, Brent ham petrolünün
varil fiyatı 73 dolar seviyesinde seyrediyor.
Analistler
enerji piyasasının jeopolitik gelişmelere aşırı ölçüde duyarlı olduğunu ifade
ediyor.
Zaten
petrolün ağırlıklı üretim yapıldığı ülkelere baktığımızda birçoğunda iç
karışıklık ve istikrarsız bir yapı hakim.
En
yakın komşularımızdan İran ve Irak buna bariz bir örnek. İran’ın anlaşılmaz bir
dış politikası var. Ne kendisine ve ne de diğer İslam ülkeleri lehine olan bir
dış politika…
Nükleer
silahlanma konusunda uluslar arası toplumu yıllardır ikna edemedi.
Bu
nedenle uygulanan yaptırımlar hem kendisine ve hem de komşularına sıkıntı
veriyor. ABD’nin yaptığı son yaptırım açıklamaları petrol fiyatlarının artışını
destekler nitelikte oldu.
Irak
ise zengin petrol yataklarının fakir bekçisi olmaya devam ediyor.
ABD’nin
2003 yılından beri bu ülkeyi işgali petrol üretimini etkilediği gibi, bu işgal
İran halkını çok mağdur duruma düşürdü. Ülkede telafisi mümkün olmayacak derin
yaralar açtı. Bu işgal nedeniyle bu ülke insanlarının maruz kaldığı insanlık
dışı zulmetin ne deneli ağır olduğu henüz vuzuha kavuşmadığı gibi yapılanlar da hukuki açıdan bugüne kadar karşılıksız kaldı. Tıpkı bu emperyalist güçlerin
tarihin önceki devirlerinde diğer mazlum Müslüman milletlere yaptıkları gibi…
Libya
aynı şekilde 2011 yılından beri iç savaştan tam manasıyla çıkıp istikrara
kavuşamadı.
Suriye
2011 yılından beri çok daha vahim bir durum yaşıyor. Bir devlet olmaktan çıkıp
emperyalist güçlerin at oynattığı bir alana dönüştü.
Suudi
Arabistan ve Yemen arasındaki ihtilaf yıllardır devam ediyor.
Petrol
üretiminin ağırlıklı olarak yapıldığı bu ülkelerde istikrarlı bir üretim mevcut
fiili durum nedeniyle yürümüyor.
Bölgenin
hassas jeopolitik yapısı spekülatif haberler üretilmesine müsait olduğu için
petrol fiyatlarındaki istikrasız gidişat etkisini sürdürüyor.
Bölgedeki
bu olumsuz yapının ne zaman sona ereceğine dair şimdilik net bir belirti
görünmüyor.
Petrole
alternatif olan yenilenebilir enerji kaynakları çevre problemleri nedeniyle son
yıllarda yükseliş gösteriyor. Petrol rolünü yenilenebilir enerji kaynaklarına
bıraktığı zaman petrol ülkelerinin stratejik önemi azalabilir.
O zaman emperyalist güçler elini buralardan çeker mi? Fakat bölgeyi karıştıran İsrail gücünün yettiği oranda buna müsaade etmez herhalde!
Çevre
problemlerinin vermiş olduğu zararları önleme adına enerji sektöründe
yürütülmekte olan dönüşüm alternatif enerji kaynaklarının artan bir şekilde
devreye alınmasını sağlayacak.
Ülkemiz
de bu açıdan sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynakları açısından şanslı
durumda bulunuyor. Petrolün en büyük tüketicisi olan ulaşım vasıtalarının
giderek fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüşmesi gibi
gelişmeler petrol tüketiminin gelecek on yıllarda azalacağı; dolayısıyla gerek
çevre faktörü ve gerekse ulaşım araçlarındaki değişimin alternatif yakıtlı araçlara dönüşümü fiyatların düşeceğine işaret ediyor.