Kabuğuna çekilip olan bitene karşı boyun eğme anlayışı
geride kaldı.
Emperyalist zihniyetin anlayışı budur ne kadar kabuğuna
çekilirsen o oranda üstüne gelirler.
Çünkü bu bakış acısı sömürü zihniyetinin mağdura ve
mazluma olan bakış açısıdır.
Gözü doymaz, çünkü bu zihniyette ne merhamet, ne adalet,
ne insan hakları ve ne de diğer insani değerlerin yeri yoktur.
Birleşmiş Milletlerdeki Kudüs’ün statüsüyle ilgili son
oylama şunu gösterdi İslam ülkelerinin birlik içinde hareket etmesi her önüne
gelenin uluslar arası alanda istediği gibi at koşturmasına izin vermeyecek.
Artık her istediği haksızlığı kabul ettiremeyecek.
Bugün yeryüzünde özellikle İslam ülkelerini derinde
yaralayan, tabiri caizse yıllardır inim inleten haksız uygulamalar bu kabuğa
çekilme duruşunun neticesidir.
Bunun en bariz ve en ağır örneği Filistin.
70 yıldır bu zulme dolaylı da olsa bazı İslam ülkeleri
destek olmuşlardır.
Bu zulme uluslar
arası toplum yanında İslam ülkeleri de göz yummuştur.
İnsanlık adına olacak her hayırlı ve haklı karara elindeki
veto silahıyla karşı gelen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi
üyesi bugün yeryüzünde bulunan ne kadar acı ve ıstırap çeken millet ve devlet
varsa bunun müsebbibi olmuştur.
Barış ve huzur sloganıyla oluşturulan BM maalesef bu
insani hususta sınıfta kalmıştır.
Üzerine düşen bu önemli görevi layıkıyla yerine getirememiştir.
Hayati meseleleri basit bir kınama mesajıyla kapatmaya
çalışmış.
Bir asırdır hain emelini gerçekleştirmek için bütün
Müslümanları terörist göstererek Filistin diye bir ülke bırakılmamıştır.
İsrail ellerinde taştan başka silahı olmayan
Filistinlilerin üzerine ABD’nin desteğiyle en ağır silahlarla saldırmıştır.
Bugün birçok İslam ülkesi zor durumdadır; açlık,
susuzluk, yurtsuzluk, barınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde hayat
mücadelesi vermektedirler.
Bir bakıma bunun önde gelen sebeplerinden biri İslam
ülkelerinin duyarsız duruşlarıdır.
Bazı İslam
ülkeleri kendi meselelerine gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamış petrodolarlarını
yine bu zalim ülkelere aktarmışlardır.
Sayın
Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemizin Kudüs konusunda gösterdiği duruş
meyvesini vermiş.
Ezici bir çoğunlukla BM genel kurulu ABD’nin haksız
kararına karşı çıkmıştır.
BM Genel Kurulunun bu tür insani konuların
halledilmesinde çalışmasını sürdürmesi için bu son kararla kapı aralanmıştır.
Bu vesileyle BM’nin bugün yeryüzünde yayılan terörün
arkasındaki güçlerinde araştırılıp bulunmasında önemli rolü olacaktır.
BM Genel Kurulu sürekli çalışmasına, oturumlar
düzenlemesine rağmen küresel ağır insani sorunlara çözüm getirememektedir.
Bu hususta kalıcı ve sonuç getirecek kararlar almakta
zayıf kalmakta, ilgili ülkelerdeki durum hakkında rapor düzenleyip bunların
kurulda görüşülmesinden başka bir işe yapmamaktadır.
Yaptığı insani yardımlar ise göz boyama türündendir.
Yaklaşık bir asırdır İslam ülkeleri lidersiz kalmıştı,
Sayın Cumhurbaşkanımız bu hususta önemli bir görev üstlenmiş, dileriz ve
temenni ederiz bu görevde başarısını sürdürür.
Çünkü buna bütün İslam ülkelerinin ve mazlum ve mağdur
milletlerin ihtiyacı var.