Anayasanın
18 maddesinin kabulünün propaganda kampanyası önceki seçim kampanyalarından çok
daha farklı geçti.
Çok
daha renkli geçti diyebiliriz.
Çünkü
bu kampanya sadece ülkemiz sınırları içinde kalmayıp yansımaları gerek Amerika
ve gerekse Avrupa medyasında sıklıkla yer aldı.
Özellikle
hayır cephesini destekler nitelikte oldu.
15
temmuzun rövanşı niteliğinde olan bir önem taşıyan bu kampanyada iç ve dış
mihraklar gerçek yüzünü gösterdi.
Tarafını
belli etti.
18
maddelik anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulması bu bakımdan büyük önem arz
ediyordu.
Karşı
cephede PKK vardı, gizli ortağı FETÖ vardı, İmralı vardı, DAEŞ, diğer terör
örgütleri ve bir kısım Avrupa ülkeleri vardı.
Bir kampanya
bakıma hak ve batıl mücadelesine dönmüştü.
Bu
oylama sözde darbe anayasasına karşı olanlarla, özde darbe anayasasına karşı
olanların mücadelesi oldu.
Bu
oylama özde vesayet odaklarına karşı çıkanlarla sözde vesayet odaklarına karşı
olanlar arasında geçen bir mücadeleydi.
Bu
mücadele mazlumlar, mağdurlara sahip çıkanlarla, küçük olsun benim olsun miyop
görüşüne sahip olanlar arasında geçen bir kampanyaydı.
Bu
kampanya eski Türkiye ile yeni Türkiye taraftarları arasında geçen bir kampanya
oldu.
Bu
kampanya istiklal, istikbal, istikrar ve güven yanlılarının mücadelesi oldu.
Bu
kampanya ileriyi görenlerle, ufukları ülkemiz sınırlarını bile aşmayanlar
arasında geçen bir mücadele oldu.
Bu
kampanya on yıllardır ülkemize ayak bağı olan anlamsız tabuların yıkılmasını
taraf olanlarla, bu anlamsız tabuların kalmasından yana olanlar arasında geçen
bir kampanya oldu.
Bu
kampanya asker kılıklı teröristler ve paralel devlet yapılanmasıyla ülkemizi
emperyalist güçlere peşkeş çekenlere karşı duruş sergileyenlerin zaferiyle
sonuçlanmıştır.
Kampanya
süresince Sayın Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız yüksek bir performans göstererek
yürüttükleri bir kampanya oldu.
Beklenen
gün geldi millet sandık başına giderek tercihini yaptı.
Sandıktan
aklıselim sahiplerinin tercihi çıktı.
Sandıktan
vatan ve millet sevdalılarının haklı kararı çıktı.
Kalkınma
ve güvenin sürdürülebilir bir rotada yürümesine onay çıktı.
Hisleriyle
değil, aklıselim ve mantıkla hareket edenlerin tercihi çıktı.
Bu
sonucun getireceği yararlar sadece bu değişime “evet” diyenlerin değil, bütün
ülke vatandaşlarının olacağına inanıyoruz.
Bu
sonuç artık koalisyon dönemlerinin bitişine ve seçimlerin normal dönemlerinde
yapılması; acaba nasıl bir sonuç çıkacak endişesinin de sonu olmuş alacak.
On
yıllardır gündemde olan fakat vesayet odaklarının bir türlü onay vermediği bir
düzen gitmiş, yerine ülkemiz şartlarına daha uygun olan bir yönetim sistemi
gelmiş olacak.
Devletin
ve bürokrasinin çarkları daha hızlı işleyecek.
Bir
anlamda yeni hükümet sistemi dördüncü sanayi devrimi olan dijitalleşme dönemine
girmiş olacağız…
Fakat
unutulmaması gereken önemli bir husus var ki o da ülkemiz birliği, dirliği,
kardeşliğine göz diken gerek iç ve gerek dış güçlerin varlığını göz ardı
etmemektir.
Bu
yeni sistemin hayırlı olmasını ve hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.