İktidar olup, muktedir olamama
dönemi Ak Parti iktidarlarıyla son buldu.
Millet iradesi saygı bulmaya
başladı.
Artık azınlıkların millet iradesini
sömürmesi gerilerde kaldı.
Maalesef bir zamanlar öyleydi.
Milletin iradesi belli bir
azınlığın menfaatine sunuluyordu.
Millet iradesine gasp vardı!
Dirayetli, kararlı bir yönetim bu
insanlık ve çağ dışı anlayışa son verdi.
Yönetimde daima millet, daima
hizmet anlayışı hakim kılındı.
Fakat bu olumlu anlayışı
hazmedemeyenler ise boş durmadılar.
Hain emellerine ulaşmak için uzun
yıllar öncesine dayanan planlarını ortaya döktüler.
Bu ülke üzerindeki hain ve sinsi
planlarını hiç eksik etmeyen iç ve dış mihraklar geçtiğimiz yıl gezi olaylarını
uygulamaya koydular!
Fakat boşuna çıktı.
Evet, yaktılar, yıktılar ama çok
şükür başarılı olamadılar.
Sonrasında ise 17 aralık hareketi
kendini baş gösterdi, tabi evvelinde ülkemizi istikrarsızlığa sürükleme amacını
güden 7 şubat 2012 hukuksuzluğu vardı!...
Gaye aynı, hedef aynı bu ülkenin
birlik ve beraberliğini istemeyenler, kalkınmasını ve güçlenmesini istemeyenler
maşalar vasıtasıyla bir çirkin teşebbüse daha başvurmuşlardı.
Kaostan, kargaşadan
medet umanların bu çirkin çabaları da boşa çıktı.
Böylece bu milletin manevi
değerlerini ve iyi niyetini kendi çirkin emelleri için kullananların
hainlikleri açığa çıktı…
Millet iradesini hiçe sayanlardan
bu ülke çok çekti.
Bu anlayış ülkemiz ve insanımızın
kalkınma ve gelişmesine bir bariyer oluşturuyordu.
3 kasım 2002 seçimleriyle işbaşına
gelen Ak Parti hükümetleri gelişme ve kalkınmanın önünde duran bu anlamsız
engelleri, tabuları birer birer yıktı.
Ak Parti hükümetleri yıllardır
ülkemizin ilerlemesini engelleyen ve çözüme kavuşturulmasını bekleyen
problemlerin kaldırılması için çare oldu.
2002 Kasımından bu yana verdiği
sözleri birer birer yerine getirdi…
Ülkemiz yönetiminde bugüne kadar
değişik partiler görev aldı.
Bunların içinde merhum Menderes ve
merhum Özal da ülkeye hizmette görev aldılar.
Ülkeye hizmet ettikleri için birini
iki arkadaşıyla astılar, diğerini de zehirleyerek dar-ı bekaya irtihal
eylediler.
Şimdi millet ve memleket
düşmanlıkları bitmeyenlerin ülkemizin kalkınmasında ve güçlenmesinde iktidara
geldiği günden bugüne kadar önemli hizmetlerde bulunmuş Başbakanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hain planlarını uygulamaya çalışıyorlar.
Bu nedenle her konuşmasında ifade
ettiği gibi 30 mart seçimleri büyük önem arz ediyor.
30 mart seçimleri istikrarın
sürmesi ya da sürmemesi adına bir oylama olacak.
Millet olarak bu önemin şuurunda olmak
ülkesini seven her fert için önem taşıyor.
30 martta Ak Partinin zafer ilan
etmesi gerek ülkemiz ve gerekse bütün mazlumların dört gözle bekledikleri bir
sonuç olacak.
Böyle bir sonuç ülkemiz adına
bugüne kadar yapılan olumlu yatırımların bundan sonra daha da hız kazanmasına
vesile olacak.
Ak Partinin zaferiyle sonuçlanacak 30
mart seçimleri mazlumlara, gariplere umut ışığı olacak.
Ülkemiz ve bölgemizde istikrarın ve
başlatılan bütün olumlu süreçlerin tamamlanmasına katkı sağlayacak.
Dahası, devasa yatırımları inşa
etmeyi değil de, yıkmayı bir meziyet sanan malum muhalefetin bu anlamsız
girişimine fırsat verilmeyecek.