Lider kısaca; yöneten, önderlik yapan ve başkalarına ilham veren
şeklinde tarif ediliyor.
Ama bunun yanında geçmişte de, günümüz de lider konumunda olup kötü
örnekler sergileyenleri de ne yazık ki görüyoruz!
İşte yanı başımızda kendi menfaatleri gereği elinde tuttuğu güçle
halkını birbirine kırdıran kötü bir lider örneği...
Birinci Dünya savaşından sonrası bölgemizde meydana gelen yeni oluşumlar
bu tip lider örnekleriyle doluydu. Her biri zaman ayarlı bomba gibi kullanım süreleri
dolunca patlatılıyorlar…
Bu tip liderlerin yönetim biçimleri özellikleri belli güç
odaklarının kontrol ve emrinde olarak ülkesinin menfaatlerini onlarla paylaşmaktan
öteye gitmiyordu…
Bir buçuk yıl öncesine kadar totaliter ve demokratik olmayan bir
anlayışla yönetilse bile yakın komşumuz Suriye halkı bir arada yaşıyordu.
Fakat Ortadoğu ve kuzey Afrika bölgesinde bir değişim rüzgârı esti,
Suriyeli vatandaşlar da bundan etkilendi ve umutlandı. Onlar da, onlarca yıldır
yaşadıkları baskı rejiminden kurtulup, özledikleri günümüz yönetim biçimi olan demokratik
bir rejime kavuşma hayaline kapıldılar.
Olayların bu derece yıkıcı ve ölümcül bir mecraya gireceğini
bilselerdi belki de böylesine ağır bir faturası olan demokrasi, hak ve hukuk
mücadelesine girişmezlerdi.
Başlangıçta masumane gösterilerle başlamış olan olaylar, giderek
sertleşmeye dönüşmüştü.
Tunus, Mısır ve hatta Libya’daki gibi kısa ve kolay olabileceğini
sanmışlardı, fakat gerçekler beklentileri aştı. Çok kan döküldü, kanlı rejim
acımasızca kendi insanlarının canını aldı ve almaya devam ediyor.
Çatışmalar gün geçtikçe şiddetini artırarak ülkenin her yerine
yayılmaya başladı.
Ok yaydan çıkmış; şartlar artık kazanan ve kaybedenin net bir
şekilde ortaya çıkmasını gerektiriyordu.
Suriye yönetimi içinde bulunan biraz vicdan sahibi olanlar yönetimin
kendi insanına karşı canice yaptığı saldırılara karşı cephe alarak birer birer
çözülmeye başladılar.
Gelinen noktada Suriye yönetimi artık geri dönülmez ve içinden
çıkılmaz bir bataklığı içine düşmüş görünüyor.
Suriye ordusu silahsız insanları öldürmeye devam ediyor, kendi
insanlarına karşı katliamın en acımasızını uyguluyor.
Suriye liderine olayın başından beri destek veren Rusya, İran ve
Irak yönetimi ise dökülen kana ortak olmuş ve bu insanlık dışı olaya destek
vermişlerdir.
Dahası sözde korudukları Suriye liderine iyilik yapmak isterken,
akıbetinin ne olacağı belli olmayan bir mecraya sürüklemişlerdir. Görünen o ki
bu safhadan sonra kendisini iyi bir akıbetin beklemediğidir.
Suriye liderinden beklenen, daha fazla kan dökülmeden, en kısa
zamanda geri adım atması.
Ancak mevcut durumda eli kanlı liderin görünürde böyle bir niyeti
yok.
Çatışmaların bu şekilde devam etmesi ise iki taraf için de çok kan
dökülmesine neden oluyor.
Çözüm olarak uluslararası askeri müdahale konuşuluyor.
Suriye muhalif liderleri bu kanlı çatışmalara dışarıdan bir askeri
müdahale edilmesinin çok daha kötü sonuçlar doğuracağını düşünerek haklı olarak
böyle bir harekete sıcak bakmıyorlar. İstekleri ise kendilerinin silah ve
mühimmatla desteklenmesi…
Çıkmaza sürüklenen Suriye’de açlık, susuzluk, yokluk, korku ve ölüm
kol geziyor.