Çevre korumayı engelleyen, ekosistemleri tahrip eden bir ekonomik büyüme modelinin sürdürülemez olacağı ve adaletsizliği ağırlaştıracağı, dolayısıyla bu gidişatın dünyanın en fakirlerini en sert şekilde vuracağına dair bir endişe var.
Deniz seviyesinin iklim değişikliğinden dolayı bir metreye kadar
yükselmesi ile gelişmekte olan dünyanın kıyı sulak alanlarının yüzde 60’tan
fazlasını tahrip edebileceği, bunun da yıllık olarak 630 milyon dolarlık bir
ekonomik zarara yol açacağı tahmin ediliyor.
Dünya Bankasının bir çalışması, tahribatın çoğu Doğu Asya,
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki birkaç ülkede yoğunlaşacağına işaret ediyor.
Verimsizliği ve israfı azaltmak, yeşil tarım paradigmasının önemli
bir parçası olarak görülüyor.
BM’nin tahminine göre gelecek on yıllarda dünya yüzde 50 daha
fazla gıdaya, %45 daha fazla enerjiye, %30 daha fazla suya ve milyonlarca yeni
iş istihdamına ihtiyaç duyacak.
http://www.un.org/waterforlifedecade/green_economy.shtml
Yeşil tarım uygulamalarının ise 2050’ye kadar daha çok talepte
bulunacak dünya nüfusunu besleme kabiliyetine sahip olduğu öngörülüyor.
Yeşillenme hareketi çevre ve iklim hedeflerini karşılamaya yardım
edecek, çiftlik pratiklerini benimseyen ve sürdüren bir hareket olarak
görülüyor.
https://ec.europa.eu/agriculture/direct-support/greening
Yeşil tarım pratiklerinin uygulanması ile çevresel bozulma ve
yoksulluğun eşzamanlı olarak ele alınması hedefleniyor.
Bu kapsamda, kırsal fakir ve küçük ölçekli çiftçiler gıda
ihtiyaçları ve geçimleri için bağımlı oldukları tarım verimlerini artırmak ve
ekosistem hizmetlerini geliştirecek çevresel ve yoksulluk hedeflerini başaracak
bir öneme sahip olduğu öngörülüyor.
Yeşil tarım yatırım, araştırma ve kapasite inşasını gerektiriyor.
Buna şu alanlarda ihtiyaç duyuluyor: toprak verimlilik yönetimi,
daha etkin ve sürdürülebilir su kullanımı, bitki ve hayvan çeşitlenmesi, bitki
ve hayvan sağlığı yönetimi, tarım mekanizasyonunun uygun bir seviyesi, depolama
tesislerini geliştirmek özellikle küçük çiftlikler için iş ve ticaretin aşağı
yukarı akış tedarik zincirlerini inşa etmeyi kapsıyor.