Gelişmiş su yönetimi
yüksek ekonomik kararlar almayı gerektiriyor. Derinleşen iklim
stresiyle baş etmek için daha güçlü politikalar ve reformlara ihtiyaç
duyuluyor.
Ülkeler daha fazla su güvenliği ve iklim bağışıklığı olan ekonomilere yönelmeye yardımcı olacak yatırımlar ve politikaların çerçevesini çiziyor. Bu su kaynaklarının tashihi için daha iyi planlama, su verimliliğini artıracak yatırımların benimsenmesi, daha güvenli su arzı ve varlığı için altyapı yatırımlarının yapılmasını gerektiriyor.
Tatlı su arzı ve talebi arasında büyüyen açık, dünya tabii kaynaklarının insan sömürüsüne maruz kalan en açık işaretlerinden biri olarak görülüyor.
Tatlı suyun dünya çapındaki darlığının en rahatsız edici yönü şu
andaki ulaşmış olduğu konumudur.
Tahmin edilen su arzlarının 20 yıllık süre içinde dünya talebinin
yüzde 60’ını karşılayacağı öngörülüyor (WaterResourcesGroup, 2009).
OECD (2012) Çevre Görünüm raporuna göre, 2050 yılında 2,3 milyar
insan şiddetli su stresinin var olduğu yerlerde yaşıyor olacak.
Çevre görünüm raporu aynı zamanda çoğu ekonomik faaliyetlerin büyümesini engelleyeceğini öngörüyor; sanayi, enerji üretimi, insan tüketimi ve
tarım sektörü artan bir şeklide su için rekabet edecek.
Su arzı daha düzensiz ve belirsiz olurken artan nüfuslar,
yükselen gelirler, genişleyen şehirlerin kombine etkileri eşi görülmemiş bir
şekilde su talebinin artışına neden olacak.
Rapor derinleşen iklim stresiyle baş etmek için daha güçlü
politikalara ve reformlara ihtiyaç duyulduğuna atıfta bulunuyor.
Su kaynaklarının tahsisi için daha iyi planlama, su
verimliliğini artıracak yatırımların benimsenmesi, daha güvenli su arzları ve
varlığı için altyapı yatırımları öneriliyor.
Suyun miktar olarak varlığı yeterli olmadığı gibi, aynı zamanda mevcut suyun bazı nitelikleri ihtiva etmesi gerekiyor.
Ekonomiler büyüdükçe suya olan ihtiyaç daha da artış gösteriyor.
Konunun merkezinde ise gıda problemi bulunuyor, çünkü bu husus
hayat memat meselesi olarak insanoğlu için önem taşıyor.
Suyun tarımdan şehir alanlarına çevrilemeyeceği, çünkü en iyi
şartlarda sadece gıda taleplerindeki artışı karşılamak için %13 daha fazla su
arzına ihtiyaç olduğu ve en kötü senaryoda tarımsal su kullanımının %50 kadar
artırılması öngörülüyor.