2000 yılında ‘Bin Yıl Gelişme Hedefleri’
başlığı ile başlatılan ve 2015 yılından kapsamı daha da genişletilerek 17 maddeye
çıkartılan ‘Gündem 2030’ sağlıklı bir gezegende bütün insanlar için verimli, enerjik
ve huzurlu yaşayacakları sürdürülebilir bir dünyada paylaşılan refah için bir
planı ihtiva ediyor.
Birleşmiş Milletlerin uhdesinde yürütülen
gündem hedeflerinin gerçekleşmesi için belirlenen tarih 2030 yılı ve bunun için yaklaşık on
yıl var.
Gündem 2030’un 2019 raporunda sorulan soru
ise bu hedeflerin hayat bulması yönünde başlatılan çalışmalar doğru tesis
edilmiş mi?
2019 yılı raporuna göre bazı kritik alanlarda
gelişmenin olduğu görülüyor.
Buna göre aşırı yoksulluk önemli ölçüde
azalma eğiliminde bulunuyor.
5 yaşın altında ölüm oranı 2000 ve 2017
yılları arasında yüzde 49 düşmüş, aşılama milyonlarca hayatı kurtarmış ve dünya
nüfusunun büyük çoğunluğu elektriğe erişiyor. Ülkeler gezegeni korumak için
somut adımlar atıyor.
Deniz korunaklı alanlar 2010 yılından beri
ikiye katlanmış. Ülkeler yasa dışı balık avlanma konusunda birlikte çalışıyor.
186 ülke Paris Anlaşmasını onaylamış ve hemen
hemen hepsi kararlı katkılarını bildirmiş.
Yaklaşık 150 ülke hızlı şehirleşme
zorluklarına cevap verecek durumunda; kendi ulusal politikasını geliştirmiş.
Sürdürülebilir üretim ve tüketim için 71 ülke
ve Avrupa Birliği 300’den fazla politika ve enstrümana sahip.
Diğer aktörlerin geniş bir yelpazesi –
uluslararası organizasyonlar, iş
çevresi, lokal otoriteler, ilmi topluluk ve sivil toplum – gelecek on yıl için
büyük ümit üretecek bir yaklaşımla Gündem 2030’a dahil olmuş.
Birleşmiş Milletler kendi adına bu entegre ve
dönüştürücü gündeme cevap verecek hükumetlerin ihtiyaçlarını karşılamak için
daha iyi donatılarak Birleşmiş Milletler gelişme sistemine yeniden pozisyon
oluşturmak için sıkı bir çalışma yapıyor.
Bu gelişmeye rağmen raporun çoğu alanlarda
acil kolektif dikkate ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.
2019 raporuna göre tabii çevre alarm veren
bir şekilde bozuluyor: deniz seviyeleri yükseliyor, okyanus asitleşmesi
hızlanıyor, geçtiğimiz dört yılın en sıcak yıllar olduğu belirtiliyor, bir
milyon bitki ve hayvan türleri yok olma riskinde bulunuyor, arazi azalması
kontrolsüz devam ediyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres açıklamasında,
“2030 yılına kadar köklü mahrumiyeti, şiddet ihtilaflarını bitirmek ve tabii
felaketlere olan kırılganlıklara cevap verme çabasına rağmen, insanların
sıkıntılarını sonlandırma ve herkes için fırsat oluşturmada çabalarımızda çok yavaş hareket ediyoruz, hedefimiz tehlikeye giren aşırı
yoksulluğu bitirmek.”
Küresel açlık yükselme trendinde ve dünya
nüfusunun yarısı temel sağlık hizmetlerinden yoksun bulunuyor.
Dünya çocuklarının
yarısından fazlası okuma ve matematikte standartları karşılamıyor.
2030 hedeflerini gerçekleştirmek için çok
daha derin, daha hızlı ve daha azimli tepkinin ortaya çıkarılmasına ihtiyaç
duyuluyor sosyal ve ekonomik dönüşümü başarmak için.
"İlerlemelerden neyin işlediğini biliyoruz."
Bu nedenle rapor finanse etme, direnç,
sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomiler, daha etkin kurumlar, yerel aksiyon,
daha iyi veri kullanımı ve bilimin yönetilmesi, dijital dönüşüme daha fazla
odaklanmayla teknoloji ve yenilik gibi 17 maddeli hedeflerin gelişmesini yürütecek
alanlara vurgu yapıyor.
Raporda, bu yılın eylül ayında New York’ta yapılacak
Gündem’30 ve İklim Eylem Zirvesi ve diğer hayati toplantılar liderlerin
katılımıyla insanlar ve gezegen için önümüzdeki on yıllık bir teslimatın
başlama vuruşu olacağı belirtiliyor. Zirvede açlık, yoksulluk, göç ve diğer insani sıkıntılara yol açan doğru sebepler ve bunların halli ele alınmadıkça belirlenen hedefleri başarmak mümkün görünmüyor!