Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım
Organizasyonun gıdanın geleceği hakkında bir sempozyum düzenliyor…
Organizasyona göre, obezite ve diyet ilişkili
hastalıklar bütün ülkelerde yükselirken, yetersiz beslenme de varlığını
sürdürüyor.
Gıdanın üretildiği, işlendiği ve nakledildiği
şeklin sağlığımızı etkilediği belirtiliyor.
Gıdanın geleceği gıda sistemlerimize bağlı,
mevcut gıda sistemlerinin sağlıklı diyetler için elverişli olmadığı ve
sınırlı tabii kaynaklara bedel ödetiyor.
Büyüyen ve şehirleşen insanlığın, artan diyet
ilişkili sağlık problemleri, iklim değişimi ve tükenen tabii kaynakların
zorluklarıyla karşı karşıya kalan gıda sistemlerinin değişmesinin lazım olduğu;
bu nedenle fertlerden şirketlere ve hükumetlere kadar herkesin üstleneceği bir
rolün olacağı hatırlatılıyor.
Küresel olarak açlık ve yetersiz beslenme en büyük
zorluklardan bir olamaya devam ediyor.
Ancak yetersiz beslenme bazı ülkelerde
varlığını sürdürürken obezite ve diyet ilişkili bulaşıcı olmayan hastalıkların da
düşük ve orta gelirli ülkelerde beklenmedik bir şekilde yükseldiği gözleniyor.
Bu nedenle mevcut gıda sistemini dönüştürmek
için küresel bir çağrı var.
İhtiyaç duyulan sağlık ve iyi diyetleri
sağlamak için adil olmayan hususları ele almak ve tabii kaynakların yok
olmasını durdurmak hedefleniyor.
Gezegen sınırları içinde nesiller boyu
sürdürülebilecek optimum sağlık için besleyici diyetler nasıl sağlanabilir
sorusu politika yapıcılar ve araştırma topluluğu için yüksek önceliğe sahip görülüyor.
Hızlı büyümekte olan dünya nüfusu, hızlı
şehirleşme, değişen diyetler, iklim değişimi ve dünyanın birçok bölgesindeki
uzatmalı krizler dolayısıyla küresel gıda sisteminin yüzleştiği zorlukları göz önünde
bulundurmak gerekiyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, eğer önemli hafifletici
tedbirler alınmazsa düşük ve orta gelirli ülkelerde diyet değişiminin
hızlanması çevre üzerindeki gıda sisteminin etkisini artıracağı bekleniyor.
Milli sınırı aşacak gıda sistemleri için
etkin bir yönetim uygulamasına acil ihtiyaç olduğu, resmi ve resmi olmayan
organizasyonları kapsayacak küresel ve lokal olarak bütün seviyeleri kapsayıcı
olması hedefleniyor...
Politik yükümlülük, liderlik, hesap
verebilirlik ve politik tutarlılık etkin yönetim için temel faktörler olarak
görülüyor, bunlara ilaveten etkin eylem almak için veri, beceri ve kapasite
gelişim hususları göz önünde bulunduruluyor.
Bunun için alışılmış iş sisteminin
Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri olarak hedeflenen Gündem 2030’u başarmak için
bir tercih olmadığına dikkat çekiliyor…
Gıda sempozyumunun gerek gıda ve gerekse
diğer olumsuzluklar karşısında üzerinde durulması gerek en önemli husus ise
bugün dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışma bölgelerinin ve terörün bir
an önce durdurulması için gerekli tedbirlerin alınması olduğu; bu olumsuzluklar
bertaraf edildiği zaman sempozyumun diğer sıkıntıların da daha erken ve kolay
bir şekilde giderileceğini göz önünde bulundurması söz konusu hedeflerin başarılmasında önemli rol oynayacak.