21. yüzyılın en acil küresel konularından biri ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği sağlayacak uygun kaliteli bir suyun yetersiz olduğu üzerinde duruluyor.
Su dünyanın en önemli ekonomik, sosyal, çevresel, kültürel, yasal ve politik konularından biri olarak görülüyor…
Sahip olduğu eşsiz özellikleri nedeniyle su en değerli kaynak olarak nitelendiriliyor.
Hayatın sürdürülmesi, gıda ürünlerini yetiştirmek, enerji üretmek, çevreyi yönetmek ve istihdam üretmek için su ekonomi ve sosyal gelişmenin merkezinde yer alıyor.
Geleneksel ekonomik modelin en fazla zarar verdiği ve hayati öneme haiz tabii kaynaklardan biri de su kaynakları ve su ekosistemleri.
Paha biçilmez bir kaynak olmasının yanında, su bazı durumlarda da en tehlikeli bir vaziyet alabiliyor.
Su ilişkili tehlikeler ise taşkınları, fırtınaları, kurakları kapsıyor ve 10 tabii felaketten 9’undan sorumlu tutuluyor.
Suyun ekosistemlerini yok etmemek gerekiyor, varsa bunların tamir edilmesi ve orjinal yapısına dönüştürülmesi önem arz ediyor.
Dünyanın %71 su ile kaplı. %97.5’i tuzlu su, %2.5’luk kısmı tatlısu, bunun da %2’lik kısmı buzullarda bulunuyor, geriye sadece %0.5’lik kısmı tarım, sanayi ve kişisel kullanım için elverişli durumda bulunuyor. Başka bir değerlendirmeye göre, dünya su kaynaklarının %3 veya 4’ü tatlı sudan oluşuyor. Sadece bunun %1 ya da %0.5 insan tüketimi için güvenli bulunuyor.
Günümüzde 1,2 milyar insan su darlığı bulunan yerlerde yaşıyor. Bunlar güneybatı Amerika, İspanya kuzey Afrika, Avustralya ve Kuzey Çin.
Bunun sonucu olarak her yıl 5 yaşın altında 361 bin çocuk kötü sanitasyon ve kirli su nedeniyle ishalden, kolera, dizanteri, hepatit A ve tifo gibi hastalıklarla hayatını yitiriyor.
502 bin insan ishal, kolera, dizanteri, tifo ve çocuk felci gibi hastalık taşıyan su içiyor.
Sağlıksız sanitasyon, su ve hijyen yılda 675 bin prematüre ölümlere yol açıyor.
En az 663 milyon insan güvenli içme suyundan yoksun bulunuyor.
2 milyardan fazla insan dışkı ile kirlenmiş su içiyor, 844 milyon kişi temel içme suyuna sahip değil.
263 milyon kişi su bulmak için 30 dakika veya daha fazla zaman harcıyor.
Nüfus ve ekonomik büyüme suya eşi görülmemiş baskı yapmış bulunuyor. Mevcut nüfus ve büyümesi ve su yönetim uygulamalarının mevcut arzı ile gelecekte dünyanın %40 yetersiz su talebiyle yüzleşeceği tahmin ediliyor.
Küresel suyun %70’i tarım sektörü için çekiliyor. 2050 yılına kadar 9 milyar insanı beslemek için tarım üretiminde %60 büyüme gerektirecek ve suyun çekilmesinde %15 artış bekleniyor.
Dünya enerji üretimi için daha fazla suya ihtiyaç duyacak, bugün 1,3 milyar insan elektriğe erişim eksikliği yaşıyor.
263 milyon insan kaynaklardan su toplamak için 30 dakikadan fazla yolculuk yaparak zaman harcıyor. 159 milyon kişi akarsu ve göl gibi su kaynaklarından herhangi bir işleme tabi tutulmamış suyu içiyor.
“Su temizdir ve temizleyicidir”, bu nedenle atalarımız su ikramında bulunanlara “su gibi aziz ol” veciz ifadesiyle mukabele etmişler.