Petrol fiyatları ülkemiz ve gerekse dünya piyasalarında hep gündeminde kalmış.
Ekonominin önde gelen bileşeni olması nedeniyle her
kesimin ilgisini çekmiş.
Hemen hemen bütün sektörler için temel bir bileşen,
üretim maliyetlerinde belirleyici rol üstlenmiş.
Ekonomik faaliyetlerde temel bir girdi olması
fiyatların ve enflasyonun düşme ve yükselmesinde temel bir çarpan olarak
etkisini sürdürmüş.
Ülke içindeki etkileri yanında uluslararası alanda
da stratejik önemini keşfedildiğinden beri sürdürmüş.
Amerika kendisinin petrole bağımlı olduğunu ifade
etmiş.
Bu yüzden olacak ki bölgemiz uzun yıllardır huzura
kavuşamamış…
2014 haziranında küresel ham petrol fiyatları 140
dolar/varile yükselmişken bu tarihten sonra düşüş trendine girdi.
Petrol harcamaları özellikle ülkemiz gibi yeterli
ham petrol ve doğal gaz üretimi olmayan ülkelerin dış ticaretinde hatırı
sayılır bir kalem oluşturmakta.
Dış ticaret açığının önemli bir bölümüne karşılık
gelmekte.
Yaklaşık 28 aydır, iki seneyi aşan bir zaman
zarfında fiyatlar aşağı yönlü seyretmiş, hatta bir ara bulunduğumuz yılın ocak
ayında varil fiyatı 30 doların altına kadar düşüş göstermişti.
Son günlerde OPEC’in üretimi kısma kararı alması ve
doların biraz yükselişe geçmesi ülkemizde petrol fiyatlarının az da yükselmesine
neden oldu.
2014 haziran ayı öncesiyle mukayese yaparsak ve bu
süre içinde oluşan enflasyon farkını da göz önünde bulundurursak şu andaki
fiyatların iki yıl öncesine göre uygun olduğunu söyleyebilir.
Petrol fiyatlarını etkileyen önemli iki bileşen var
biri küresel ham petrol fiyatlarının yükselmesi, bir diğeri ise doların TL
karşısında değer kazanması. Bu iki temel çarpan petrol fiyatlarının düşme ve
yükselmesinde rol oynuyor.
Doların uluslararası rezerv para birimi olması
fiyatların sadece bizde değil diğer ülkelerde de değişimine ortam hazırlıyor.
Brent ve diğer petrol piyasasının son karardan sonra 50
doların üzerine çıkmasıyla konuyla ilgili analistlerin de yorum ve görüşlerinin
beraberinde getirdi.
50 doların üzerine çıkması karşı rüzgârları
harekete geçireceği, kapalı bulunan petrol kuyularının tekrar açılacağı, şeyl
petrol üretiminin tekrar başlayacağı böylece fiyatların yeniden 50 doların
altına çekileceği öngörülüyor.
OPEC’in günlük üretimi 32,5 – 33 milyon varilde
tutma kararına yönelik yorum ise, petrol kartelinin fiyatları 70 veya 80 dolar
civarına yükseltme niyetlerinin olmadığı, şimdilik bunun yerine 50-60 dolar arasında
tutmayı amaçladıkları belirtiliyor.
Bu kararda niyetlerin OPEC ülkelerinin mali
ihtiyaçlarını karşılamak olduğuna atıfta bulunuyorlar.
Bunun yanında son yıllarda alternatif enerji
kaynaklarına yönelişin sürmesi, özellikle iklim değişikliği nedeniyle yeşil
enerji kaynaklarına yönelme faaliyetleri de fiyatların aşağı çekilmesinde
etkili olabilir.
Özellikle ülkemizin yüksek oranda güneşli gün
sayısına sahip olması bu potansiyelin gelecek yıllarda daha fazla
kullanılmasına ortam hazırlayacak.
Yine rüzgâr ve hidroelektrik santrallerinin de
ülkemiz enerji ihtiyacını karşılamada önemli rol oynayacaktır.
Otomotiv sanayinde hızlı bir şekilde alternatif enerji
kaynaklarına yönelme, elektrikli araçların her alanda yaygınlaşma trendine
girmesi de giderek fosil kaynaklı enerji tüketiminin azalmasında rol oynayacaktır.