Iraklı
yetkilerin zaman zaman ülkemize karşı olumsuz tavırlar içinde olmaları
sağlıksız bir ruh halinin yansıması olmalı.
Yaptıkları
açıklamalar hür ve sağlam bir iradeyi yansıtmıyor.
Bunun
en sağlam delili ise Irak’ın on yılı aşan bir süredir içine düşürüldüğü
durumdur.
Bush’ların
ülkeyi işgal planları ve şu an ülkenin içine düşürüldüğü hazin durumun
üzerinden 26 yılı geçti ve bu zulmün daha ne kadar süreceği de belli değil!
1990
yılı Ağustos ayında yapılan 1. Irak işgalini esas alırsak, çeyrek asrı aşan bir
zaman dilimi geride kalmış.
Irak bu
işgal öncesinde İran’la savaşmıştı uzun yıllar (1980-1988).
Aradan fazla zaman geçmeden söz konusu işgal yapılmış.
Aslında
Osmanlı İmparatorluğundan ayrılıp sözde bağımsız bir devlet olarak varlığını
sürdürmeye çalışması bu topraklara fazla huzur getirmemiş.
Özellikle
2003 yılındaki oğul Bush’un ikinci işgali ise ülkeyi o tarihten bu yana tam bir
kaos ortamına sürüklemiş. O günden bu yana Irak toprakları büyük acılara maruz
kalmış; kan ve gözyaşıyla sulanmış.
Bu
işgal Irak halkının her türlü insanlık dışı muameleye maruz kalmalarına yol
açmış.
Koalisyon
güçlerinin önde gelenleri ABD ve İngiltere’nin bu savunmasız insanlara
yaptıkları zulüm bir gün açığa kavuşacaktır.
Iraklı
yetkililer emperyalist güçlerin İslam ve insanlık düşmanlığını görmek
istemiyor.
O
tarihten bu yana binlerce Iraklı hunharca hayatını yitirdi.
Binlerce
küçük, büyük her yaştan insan hayatını haksız yere kaybetti.
Binlerce
insan sakat kaldı.
Binlerce
insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Ülke insanları
birbirine düşürüldü…
Müslümanların
en zayıf noktaları günümüzde fitneye çabuk düşürülmeleri, bu da emperyalistler
için kullanacakları en büyük avantaj oldu ve olmaya devam ediyor.
Son günlerde
Iraklı yetkililerin ülkelerinin içine düşürüldüğü bu hazin durumu bir tarafa
bırakıp, ülkemiz aleyhinde demeçler vermeleri aklın, vicdanının, mantığın kabul
edeceği bir çıkış değil.
Sen kalk
bugün içine düşürüldüğün durumu ve buna sebep olan ortamı hazırlayanları bir tarafa
bırak ülkemiz aleyhinde laflar et!
Buna kargalar
bile ‘güler misin, ağlar mısın’ der.
Bu laflar
devlet adamlığına yakışmaz.
Binlerce
kilometre uzaktan gelerek ülkesini işgal ettiği gibi ülkeyi yangın yerine
çevirenlere bir şey söyleyemezken, gerçek bir dostunu yaralamaya kalk.
Asırlarca
birlikte yaşamış; dini aynı, kültürü aynı, tarihi aynı olan gerçek bir dost ülkeye
karşı istemezük teraneleri sarf etmek aklın ve mantığın kabul edeceği bir durum
değil.
Bu olsa
olsa akıl meleksini kaybetmiş olmanın bir tezahürü olabilir.
Bari bu
zulüm ortamını hazırlayan ve uygulayanlara bir şey söyleyemiyorsan başkasına da
bir şey söyleme.
Bu açıklamalar
olsa olsa işgalcilerin daha fazla at oynatmalarına ortam hazırlamak için
yapılmaktadır.
Bunun manası emperyalistlerin bu işte suflörlük yaptıklarıdır.