Zaman
zaman uluslar arası medyada ülkemizi karalamak için yalan yanlış haber ve
yorumların olduğunu biliyoruz.
Ancak BBC’nin
bu husustaki ustalığının ise tartışılmaz olduğu da ayrı bir gerçek.
İngiliz
yayın kuruluşu son zamanlarda Türkiye’ye yönelik yayınlarına geniş yer veriyor.
Malum
çevremiz ateş çemberi, buna bir de göçmen, mülteci krizi ve
emperyalistlerin maşası PKK terör örgütü eklenince hemen hemen gündemin birinci
maddesi oluyor ülkemiz.
Ayrıca
bir kısım medyanın basın özgürlüğü diye her türlü milli ve devletin bekasını
ilgilendiren hayati konuları istismar etmesi eklenince yabancı basın için bir
hayli malzeme çıkıyor.
BBC’nin
ve diğer uluslararası yayın organlarının ülkemiz ve İslam dünyasına yönelik
tavrı iyi biliniyor.
BBC hedefine
aldığı bir ülkenin iç işlerine yönelik yayınlarını kesintisiz sürdürebiliyor.
Özellikle
Mısır’daki demokratik yolla seçilmiş bir başkanın görevinden nahak yere nasıl alındığındaki
önemli rolü da iyi biliniyor...
Ülkemize
muhalif olan kimi bulursa yayınına alıp kin kusturuyor.
Empati ile
yaklaştığı kişiler vasıtasıyla ülkemiz aleyhtarlığındaki amacı belli, ne yapmak
istediği belli; fakat bbc’ye malzeme olan memleket ve vatan sevgisinden yoksun
bedbahtlar ya bu inceliğin şuurunda değil ya da maksatlı olarak ülke düşmanlığı
yapıyor.
Demokrasi,
hukukun üstünlüğü gibi kavramları işine geldiği gibi kullanan bbc’nin aslında
bu değerleri nasıl istismar ettiği de bu yayın anlayışıyla açığa çıkıyor.
Bu yayın
anlayışıyla tek hedefi var BBC’nin, programına aldığı ülkede kaos ortamı
oluşturmak, tıpkı Mısır’daki gibi, Irak ve Libya’daki gibi bölgeyi tamamen
istikrarsız hale getirmek, tıpkı bundan bir asır öncesindeki gibi nasıl
imparatorluk parçalandıysa şimdi de emperyalist yayın politikasını sürdürerek
güçlenen bir Türkiye’ye fırsat vermemek.
…Elindeki
piyonlar ve uşaklarla hain emeline ulaşmak.
Suriye’deki
zulmü görmezden gelen BBC aynı zamanda gerçekleri medya kanalıyla tersyüz
etmedeki, hedef saptırmadaki ustalığını en üst perden göstermiş oluyor.
Ülkemiz
aleyhine konuşturduğu kişiler vasıtasıyla işlediği konu medyaya yapılan baskı,
özgürlüklerin olmayışı üzerine odaklanıyor.
Malum, bizdeki
bir kısım medya ise tam emperyalist güçlerin istediği türde bir yayın anlayışına
sahip.
Bir
ülkenin birlik ve beraberlik değerlerine saygı duymayı bir kenara bırakıp,
kendi ve sömürü güçlerinin menfaati doğrultusunda yayın yapma anlayışını başka
ülkelerde özellikle İngiltere gibi ülkelerde görmek mümkün değil.
BBC ise
bu ve benzeri durumları her zaman fırsata çevirerek gündemine aldığı ülkelerde
Mısır örneğinde olduğu gibi kaos ortamı oluşturmak.
Bu
yayın anlayışı gerek içerdeki ve gerekse uluslararası kamuoyunu yanıltarak
ülkemizi dünya kamuoyu gözünde olduğundan çok farklı bir şekilde göstermek...
Bu
hususta kimi bulursa mikrofonu alabildiğine bu kişilere ustaca sunmasını iyi
biliyor.
Yeter ki
ülkemiz aleyhine bir şeyler söylesin.
Hedeflerinde
ülkemizde demokratik yolla seçilmiş Cumhurbaşkanını ve hükümeti yıpratmak var.
Tam
bağımsız ve güçlü bir Türkiye’nin varlığı sömürü dünyasını çok rahatsız ediyor.
Sözde insani
değerlere, demokrasi ve hukuka değer veren bir ülkenin yayın kuruluşu olan BBC
bu anlayışını, 6 yılı aşan bir süredir her türlü insan haklarının ihlal
edildiği Suriye rejimi için neden yapmıyor?
Neden
her gün Suriyeli mağdurların, muhaliflerin uğradıkları zulmü dünyaya
duyurmuyor?
BBC
eğer insani değerlerde samimi ve sadakat içinde olsaydı zalim Suriye rejimini gündeminden
düşürmezdi.
BBC’nin
sözde savunduğu değerlerde samimi olmadığını bu yayın anlayışı açığa çıkarıyor.
Bu yayın
anlayışı ise bir medya kurumunu değil de kışkırtıcı bir kuruma işaret ediyor.
Bu da bize ülke olarak, fert olarak,
millet olarak her zamankinden çok daha fazla uyanık olmamızın gereğini
hatırlatıyor. İnşallah iç ve dış hain güçlerin ağızları açıkta, hain emelleri
kursaklarında kalacak.