Her yıl 22 mart su günü olarak
düzenleniyor. Amaç tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini desteklemek
ve tatlı suyun önemine dikkat çekmek.
Dünya su günü her yıl suyun bir
yönünü vurguluyor. 2015 yılının teması “Su ve Sürdürülebilir Gelişme”.
Birleşmiş Milletler 2016 yılını “Su ve İstihdam”; 2017
“Atıksu”; 2018 yılı “Su için Tabiat Esaslı Çözümler” şeklinde belirlemiş.
Su sürdürülebilir gelişmenin temelini
oluşturuyor. 2015 kampanyası su farkındalığını artırmak ve küresel hareketi
teşvik etmeyi amaçlıyor.
İnsan vücudunun yüzde 50-60’ı sudan
oluşuyor. Bebeklerde bu oran %78. İnsanlar her gün içme, pişirme ve kişisel
hijyen için suya ihtiyaç duymaktalar.
BM’nin açıklamasına göre günümüzde 748
milyon insan sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor ve 2,5 milyar insan gelişmiş
sanitasyon tesisine sahip değil.
Herkese güvenli su ve sanitasyon
sağlamak için gerekli yıllık yatırımın 107 milyar dolar olduğu ve 5 yıllık bir süreyi kapsıyor.
Ormanlar, sulak alanlar ve meralar
dahil ekosistemler küresel su döngüsünün merkezini oluşturuyor.
Bütün tatlısular ekosistemlerin
devamlı sağlıklı fonksiyonuna bağlı ve sürdürülebilir su yönetimini başarmak için
su döngüsünü kabul etmek temel kabul ediliyor.
Ancak çoğu ekonomik modeller tatlısu
ekosistemleriyle sağlanan temel hizmetlere değer vermiyor. Bu su kaynaklarının ve
ekosistemlerin kullanımının sürdürülemezliğine yol açıyor. Ekolojik sistemler
arasında etkileşimi nazarı dikkate alacak çevresel sürdürülebilir ekonomik
politikalara doğru bir değişime ihtiyaç duyuluyor...
Her hafta bir milyon insan dünya
çapında şehirlere taşınıyor. Günümüzde iki kişiden biri şehirlerde yaşıyor. Şehirleşmenin %93'ü fakir ve gelişmekte olan ülkelerde meydana geliyor. Dünya şehirleşmesini
%40’ı gecekondulardan oluşuyor. Göstergeler 2050 yılına kadar 2,5 milyar insanın
daha şehirlere göç edeceğini gösteriyor.
En büyük şehirleşmenin Hindistan, Çin
ve Nijerya’da olacağı bekleniyor.
Her üretilen ürün su gerektiriyor. Küresel
su talebi 2000 - 2050 arasında yüzde 400 atmış olacak sanayi üretimi için,
başlıca artış yükselen ekonomiler ve gelişmekte olan ülkelerde olacak.
Teknoloji ve akıllı planlamanın su
kullanımını azaltacak ve atıksuyun kalitesini artıracak.
Su ve enerji ayrılmaz iki arkadaş. Enerji
üretimi ve iletimi su kaynaklarının kullanımını gerektiriyor.
Sulama bazı gelişmekte olan ülkelerde
%90’a kadar suyun kullanılmasına neden oluyor. Küresel olarak tarım üretimi
için su kullanımı %70. 2050 yılına kadar tarım sektörünün %60 daha fazla gıda üretimi
yapması gerekecek ve bu oran gelişmekte olan ülkelerde %100’e varacak. Ekonomik
büyüme ve ferdi zenginlik diyetlerde ağırlıklı olarak nişasta esaslı olanlardan
et ve süt ürünlerine doğru bir dönüşüme neden olacak. Tarımın mevcut büyüme
oranlarının tatlı su kaynaklarına olan talebi sürdürülemez olarak görülüyor.
Üretim için yetersiz su kullanımı
akiferleri tüketiyor, nehir akışlarının azaltıyor, yaban hayatını küçültüyor ve
aynı zamanda küresel sulanan arazi alanlarının %20’sinin tuzlanmasına neden
oluyor.
Su kullanımında verimliliği artırmak
için tarımın su kayıplarının azaltılması ve bitki
verimliliğinin artırılması tavsiye ediliyor.
Gelişmekte olan bazı ülkelerde
kadınlar ve kızlar günlük zamanlarının %25’ini su taşımakla geçiriyor. Su ve
sanitasyona yapılan her bir dolar yatırımın dönüşü ise 5 ve 28 dolar arasında
olacağı bekleniyor, suya harcanan zamanın eğitim ve üretime yönlendirilmesiyle...