14 Şubat 2015 Cumartesi

Doğulu liderler batılı liderleri örnek alır mı?

 
 

Ukrayna’da batılı liderlerin desteği ile taraflar arasında ateşkes anlaşması sağlandı, 15 Şubat 2015 itibariyle yürürlüğe girecek, ne derece başarılı olacağını zaman gösterir.

Çünkü Ukrayna’nın bu hususta endişesi var.

Batılı liderlerin çabası geç kalmış olsa da sağlanan ateş kesin kalıcı olması önemli.

Bu çaba aynı zamanda soğuk savaş dönemi yayılmacı ve işgalci zihniyetin önlenmesi açısından önem arz ediyor.

İşgalci zihniyete verilecek ufak bir taviz Ukrayna’ya yenilerini ekleyebilir!

Uluslararası toplumun bu ve benzeri olaylara ilgisiz kalması gerek dünya barışı ve gerekse ilgili ülkelerin barış ve huzuru açısından kritik öneme sahip.

Batılı liderlerin bu örnek çabalarını aynı zamanda yıllardır insanlık dramının yaşandığı İslam ülkeleri için de göstermeleri beklenirdi.
Küresel barışın sağlanması kısmi değil de meseleyi tümüyle ele almakla sağlanabilir. Adil yaklaşım da bunu gerektirir.

Batılı liderlerin bu çabasının doğulu liderlere de örnek olmasını temenni ederiz!

Bu davranışın doğulu liderleri bir asırdır girmiş oldukları devekuşu politikası narkozundan kurtarmasını da dileriz.

Ukrayna’da çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısı 5,400 civarında.

Bir de İslam dünyasının içine düştüğü duruma bakılırsa kelimenin tam manasıyla kan ağlıyor.

Elbette ne Ukrayna ve ne de başka ülkede insan kıyımı istenmez.

Fakat batılı liderlerin insani olaylara bakışının adil olmadığını da hatırlatmak yerinde olur.

Irak’ta 2003 yılından bu yana her yıl binlerce insan hayatını kaybetti, kaybetmeye devam ediyor.

Suriye’de, zalim liderinin görülmemiş saldırılarıyla 300 binin üzerinde insan hayatını kaybetti, nüfusunun yarısı göçmen durumuna düştü, bu vahşetin ne zaman biteceği de belli değil.

Bugüne kadar yapmış olduğu eşi görülmemiş vahşetini, Suriye yönetimi bu politikasını yalan, aldatma ve hedef saptırma temeli üzerine kurmuş. Bugüne kadar da görmüş olduğu taviz nedeniyle kendi açısından başarılı olmuş.

Bu yalanı da batı dünyası görmezden gelerek insan katliamına taviz vermiş ve bu insanlık dışı tavize sürdürmeye devam ediyorlar.

Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de, Libya’da, Yemen’de, Myanmar’da ve birçok Afrika ülkesinde Müslümanların maruz kaldıkları insan kıyımını, zulüm ve işkenceyi görmezden gelmek batının sahip çıktığı insani değerlerle bağdaşmıyor.

Ukrayna için göstermiş oldukları barış çabaları takdirle karşılanır.

Fakat gerek batılı liderlerin ve gerekse doğulu liderlerin İslam dünyasında yıllardır süren insan katliamlarına dur diyecek çabayı göstermeleri de beklenirdi.

Böyle bir çaba bugüne kadar olmadığına göre artık doğulu liderlerin bu yanlışı görüp ve bundan da öte bugüne kadar yapmış oldukları kendi yanlışlıklarına son verip gerekli çabayı göstermeleri gerekir.