9 Şubat 2015 Pazartesi

Batılı liderlerin Ukrayna çabası


 


Batı dünyasının yanlış hesapları mı, yoksa vakanın önemini adil bir şekilde kavramakta geç kalmış olmalarından mı?

Batılı liderlerin Ukrayna konusunda etekleri tutuşmuşa benziyor.

Almanya ve Fransa liderleri doğu Ukrayna için barış planı tartışmalarını Rusya devlet başkanı Putin’le görüşüyor.

Batılı ülkeler Putin’i Rus yanlısı isyancıları silahlandırmakla suçluyor.

iç savaşın başladığından beri Ukrayna’da bugüne kadar 5 bininin üzerinde insan hayatını kaybetmiş.

Batılı liderlerin bu çabası takdire şayan…

Ancak bu insani çabalar eksik kalıyor.

Bu liderler dört yılını dolduran Suriye konusunda aynı hassasiyeti neden gösteremediler?

Göstereceklerine dair de bir işaret yok.

Suriye’de 300 binin üzerinde insan hayatını kaybetti.

Milyonlarca Suriyeli gerek ülke içinde ve gerekse ülkeleri dışına kaçmak zorunda kalarak göçmen durumuna düştüler.

Suriye’nin zalim lideri hiçbir insani değer tanımadan, hukuk tanımadan katliamlarına devam ediyor. Çünkü kimse bu zalimi ciddi bir şekilde kınamadığı gibi yaptığı zulmü de ciddiye almıyor.

Yine 2003 yılından beri devam eden bugüne kadar yüzbinlerce, belki de milyonlarca insanın hayatını kaybettiği Irak’ta yaşanan katliamlara yönelik ciddi bir çaba yok. Çünkü uluslararası hukuk işlemez hale getirilmiş. Irak'taki mevcut durumun müsebbibi ABD liderliğindeki koalisyon güçleridir.  

Aynı şekilde Mısır’da demokratik bir şekilde seçilmiş olan başkanı yerinden eden askeri darbeye karşı bir kınama olmadığı gibi darbeci yönetim el üstünde tutuluyor.

Üstelik bu darbe yönetimi binlerce masum insanı sırf demokrasiyi, seçimle işbaşına gelmiş liderlerini savundukları için keskin nişancılara hedef yapıldı.

Ukrayna’da Rus yanlısı savaşçılara silah yardımı yapmakla suçlanan Rusya aynı zamanda zalim Suriye yönetimini de savunuyor ve destekliyor. Iran ve Çin’de aynı şekilde bu zalim yönetimi destekliyor. Bu batılı liderlerin hiçbiri ne Suriye, ne Mısır ve ne de Irak’ta yıllardır yaşanan insanlık dramına insanca bakmıyor.

Yine Filistin’de ve dünyanın diğer yerlerinde emperyalistlerin zulmü altında inleyen Müslümanlara yapılan zulme karşı sesleri çıkmıyor.

Bu hususta ne uluslararası toplum, ne Birleşmiş Milletleri ve ne de sözde insan haklarını savunan kuruluşlar bu ülkelerde yaşanan zulme ve insan katliamlarına karşı çıkmak istemiyorlar.

Netice olarak BM’nin mevcut sakat yapısı devam ettikçe yeryüzündeki kangren olmuş insani problemlere adil bir çözüm bulması mümkün olmayacak.

Bütün bu yanlışlıkların düzelmesi ise İslam ülkelerini ciddi bir şekilde hep birlikte demokratik tepkilerini hukukun içinde kalarak göstermelerine bağlı. Fakat bu birlik sağlanır mı?