Fransa’nın hiciv dergisine yapılan terör saldırısı birkaç yönden
analiz edilmeyi akla getiriyor.
Öncelikle olayı kınamak herkesin insani görevi, olay sonrasında ülkeler
seviyesinde gerekli kınamlar, telinler yapılmıştır.
Çok sayıda devletten başkan ve başbakan seviyesinde 40’ın
üzerinde ülke temsilcisi ve milyonların katılımıyla menfur olay Paris’te telin
edildi.
Ancak olayın görünmeyen, perde arkasında kalan zihinleri meşgul
eden, yorumu ve araştırılmayı gerektiren yönleri var.
Birincisi bu terör hadisesinin ilk olmadığı, hemen hemen her gün
değişik ülkelerde masum insanların bu ve benzeri saldırılara maruz kaldığını
üzüntüyle izliyoruz.
Özellikle terör eylemleri 2000’li yıllardan itibaren artan bir
şekilde yaygınlık ve hız kazanmıştır.
Hiç umulmadık yerde ve ülkede kendini göstermektedir.
Birilerinin canı sıkıldığında veya öfkesini yenmek istediğinde
bu yolu kendince mubah görmektedir.
Yarın nerede ortaya çıkacağı, yok yere, canice kimi veya kimleri
hedef alacağı bilinmez.
Terör olayları özellikle son 15 yılda neden giderek bir tırmanışa
geçmiştir?
Bu cani eylemler bu yönüyle ilgili uluslararası kurumlar
tarafından araştırılıp, buna kimlerin gerek eğitim ve gerekse finansal olarak
destek verdiği hususunu ortaya çıkarması insanlık görevidir.
Eğer bu canice işlenen eylemler samimi bir şekilde önlenmek
isteniyorsa böyle bir araştırma ciddi ve samimi bir şekilde yapılarak bu tür
olayların önlenmesi yönünde gerekli adımların atılması gerekir.
Bir başka önemli konu ise terör eylemlerine karışanlar hep
Müslüman ismini taşıyan kişilerden oluşuyor. Bu gerçekten böyle midir, yoksa ne
olduğu bilinmeyen kişileri eğiterek ve bir Müslüman adı vererek sırf Müslümanları
hedef göstermek için midir?
Bazı emperyalistler devletlerin kendi çirkin emellerini
gerçekleştirmek, kara propaganda yapmak ve kendilerini dünya kamuoyu önünde mazlum
göstermek için mi oluşturuluyor? Böylece hedef saptırarak kazançlarına kazanç
katmak için midir?
Yine Fransa’daki terör eylemcileri neden bir Yahudi marketini
seçtiler?
Bunu Müslümanları potansiyel tehdit olarak gösteren İsrail’in
elini güçlendirmek için mi yaptılar?
Terörün hedefi savunmasız insanlar!
Bugün yeryüzünde milyonlarca savunmasız Müslüman ne zaman
geleceği belli olmayan terör tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Bunun en acı örneklerini bugün birçok İslam ülkesi uzun
yıllardır yaşıyor.
Myanmar’da, Afganistan’da, Afrika’da yapılan toplu katliamlara
neden gerekli tepki gösterilmiyor.
Filistin’de savunmasız Filistinliler evlerinden atılarak, aç ve
açıkta bırakılıp haksız bir şekilde Yahudi yerleşimine açılmaktadır, bu insanlık
ve hukuk dışı hareket uzun yıllardır devam ediyor.
Eğer dünya canice harekete karşı birkaç defa büyük çapta Fransa’daki
gibi gösteri yapsaydı İsrail devleti yıllardır sürdürdüğü katliamları
sürdürülebilir hale getirebilir miydi?
Bırakın bütün dünyayı sadece İslam ülkeleri bu insanlık ve hukuk
dışılığı telin etme cesaretini topluca ve demokratik bir üslupla yapmış olsaydı
bu zulüm bu kadar devam eder miydi?
Suriye’de 4 yılı geride bırakmak üzere olan her gün işlenen
katliamlar neden yeterince telin edilmiyor, üstelik bu cinayetleri işleyen kişi
ve kişiler belli ve açıkça her türlü desteği buluyor.
El-Kaide’nin nasıl kurulduğu konusundaki söylentileri açığa
kavuşturmak uluslararası toplum ve BM’nin önde gelen görevi değil mi?
Bugün ortaya çıkan birçok örgüt bunula bağlantılı.
İslam ülkeleri bugün yeryüzünde ne kadar İslam ismi altında ve
sözde İslam devleti kurmak adına ne kadar terör örgütü varsa bunların hepsini
ortak bir platform kurarak bütün dünyaya bu örgütlerin İslam’la Müslümanlıkla hiçbir
şekilde ilgisinin olmadığını ilan etmelidir. İslam ülkeleri bu büyük yanlışa
dur demeli ve bunu ilgili platformlarda savunmalıdır.