Haziran 2017 yılında düzenlenen Okyanus Konferansına katılan
liderler sonuç bildirgesinde deniz kirliliğinin bütün türleri için
hızlandırılmış eylem çağrısında bulundu.
Eğer tedbir alınmazsa, okyanuslar bu gidişle 2050 yılına kadar
balık adedinden çok plastik bulundurmuş olacak.
Sonuç bildirgesi, özellikle plastikler ve mikro-plastiklerin kullanımını azaltacak uzun dönem ve güçlü stratejiler ve atık azaltılması için
pazar odaklı çözümleri teşvik etme çağrısında bulunuyor.
Okyanuslarla ilgili bir çalışmaya göre, insan faaliyetleri okyanusun
en derin kısmını etkiliyor.
Plastik kirliliği okyanus ekosistemlerine en ciddi tehlikelerden
biri olarak görülüyor. Dünya liderleri, bilim adamları ve topluluklar acil
eylem ihtiyacını kabul ediyor. Ancak plastiğin kirlilik etkilerinin iyi anlaşılmadığına
dair kanaat var.
Yapılan 5010 dalıştan elde edilen bilgiye göre plastik, metal,
kauçuk ve balıkçılık donanımı, 3000’den fazla insan yapımı enkaz açığa
çıkarıldı. Bulunan enkazın üçte biri makroplastik, bunun %89’u tek kullanımlı
ürünler, kullan at türü olanlar. 6000 metreden daha aşağı olan alanlarda
çöküntülerin yarıdan fazlası plastik, hemen hemen hepsi tek kullanımlık
olanlar.
Deniz koruma alanları ve diğer alan esaslı yönetim için destek
ifadesinde bulunularak, iklim değişikliğinin zararlı etkilerini ele almak ve
okyanus asitleşmesi, deniz seviyesi yükselmesi ve daha yüksek sıcaklıklara
karşı direnç artışına yönelik etkin tedbirlerle desteklenmesi benimseniyor.
Balıkçılık konusunda paydaşlara sürdürülebilir balıkçılığı artırma
ve en kısa zamanda balık stoklarını onarım çağrısı yapılıyor; yasa dışı,
düzensiz avlanmayı durdurmak, temel nedenlerini ele almak ve hesap verecekleri
sorumlu tutmak ve kapasite inşasını güçlendirmek ve gelişmekte olan ülkelerde
küçük ölçekli ve zanaat balıkçılarını güçlendirmek hedefleniyor.
Ayrıca Dünya Ticaret Örgütünde aşırı avlanmaya katkıda bulunan
balıkçı sübvansiyonlarını yasaklamak için kararlı eyleme ihtiyaç duyulduğu,
Birleşmiş Milletler Sistemi içinde okyanus konularında kurumlar arası
koordinasyonu artırma çağrısı bulunuyor.
Bu kapsamda zararlı sübvansiyonları elimine ederek yeşil bir
ekonomiye geçişle ve yeşil üretim ve işleme metotlarının kullanımıyla,
balıkçılık kaynakları mevcut ve gelecek nesillerin menfaati için daha
sürdürülebilir bir şekilde yönetiliyor olacak.
Daha iyi yönetim ve koruma tedbirleri, izleme, kontrol ve gözetim sistemleri dahil geliştirme ihtiyacının olduğu, deniz ve okyanuslarla irtibatı olan bütün kurum ve kuruluşların yeniden ele alınması, yeşil ekonomiye uyumlu hale getirilmesi önem arz ediyor.
Bu bağlamda ticaret küresel balık kaynaklarının uzun dönem daha iyi yönetimi ve gelişmiş sürdürülebilir tedarik zincirini oluşturmak bu hususta üzerinde durulması gereken konular...