Klasik ekonomi işletme anlayışının ve çevre kirliliğinin zarar verdiği bir diğer hayati
sektör ise insan beslenmesi ve sağlığında önemli bir yer tutan balıkçılık
sektörüdür.
Balıkçılık insan beslenmesinde hayati önemi olan yenilenebilir
kaynaklar arasında yer alıyor.
Balık ürünleri mavi ekonominin en fazla ticareti yapılan ürünleri
arasında yer alıyor, dünya çapında toplam tarım ürünleri ihracatının yüzde
10’unu kapsıyor. Küçük ölçekli balıkçılık yoksulluğun azaltılması ve gıda
güvenliği için kilit rol oynuyor.
Konsantre protein kaynağı olarak yağ asitleri, mikro besin olan
mineral ve vitaminler için önemli olup sağlıklı diyet için ayrı bir öneme
sahip…
Balıkçılık küresel ekonomide gelir, gıda ve rekreasyon için büyük
bir kaynak oluşturuyor. Balık ürünleri üretimi iki ana daldan oluşuyor: yabani balık (deniz ve
tatlı su) ve su kültürü hasadı.
Balık üretimi gıda güvenliği için temel kabul ediliyor, 1 milyarın
üzerinde insana protein ana kaynağı sağlarken 4,3 milyar insanın kişi başına
yüzde 15’lik protein ihtiyacını karşılıyor.
Balık proteinleri okul öncesi yaş grubu çocuklar için ve özellikle
hamile kadınlar için önemli besin kaynağını teşkil ediyor…
Milyonlarca insan için besin ve geçim sağlayan balıkçılık
denizcilik ve tatlı su ekosistemlerinin entegre elemanı olmaktan ayrı olarak,
dünya nüfusunun önemli bir kesiminin hayatını idame ettirmesi ve sağlığı için
hayati önem taşıyor.
Balıkçılık sektörü yaklaşık bir milyar insan için protein ana
kaynağı olurken aynı zamanda tam veya yarım gün istihdamla 60 milyon insana
gelir sağlamakta. Bunların yaklaşık yüzde 95’i gelişmekte olan ülkelerde
bulunuyor ve toplumun fakir kesimini oluşturuyorlar.
Dünya balık kaynakları aynı zamanda istihdam seviyelerini
sürdürmek ve artırmak için kilit bir role sahip. Deniz balıkçılığına sahip olan
140’ın üzerinde ülke yerel ve yabancı işçiler için istihdam sağlıyor.
Balık stoklarının azalması başlıca aşırı avlanmaya ilaveten, aynı
zamanda çevresel bozulmaya ve iklim değişikliğine de atfediliyor, bu kötü
gidişat sektörde çalışanların geçimlerini tehlikeye atıyor.
Sürdürülebilir yönetim uygulamaları maksimum yakalama
sınırlandırmalarına saygı gösteriyor ve balık stoklarında stok iyileşmesine
imkân tanıyarak azalmanın tersine çevrilmesi hedefleniyor.
Alınacak tedbirlerle sektörü yeniden daha fazla sürdürülebilir bir
yola yönlendirebilmek hedefleniyor.
Rio+20 Sonuç Belgesi, balıkçı toplumunun refahını artırmak, balık kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini başarmak, balık ve balık ürünlerinde sürdürülebilir ticareti önemli gelişme hedefleri olarak yeniden onayladı.