Yağış değişiklikleri yağmurla beslenen tarım üretimini olumsuz etkilerken, aynı
zamanda yer altı sularının ve su havzalarının şarj oranını da aksi yönde
etkiliyor.
İklim Değişikliği Hükumetler arası Panelin dördüncü değerlendirme
raporu birçok gözlenen aşırı değişikliklere, çok sık olarak meydana gelen ağır
yağış olayları, uzun ve daha yoğun kuraklıklar iklim değişikliğinin küresel ısınmayla korele
olduğuna işaret ediyor.
Su stresi şartlarının devam eden kötüleşmesi tarımsal üretim
maliyetlerinin artışını kademeli olarak etkileyeceği bekleniyor.
Açıkçası bu trendi hafifletecek, su kullanım etkinliklerini
arttıracak uygulamaların gerekliliği üzerinde duruluyor.
Ülkeler olarak su kullanımında ve sınır boyunca artan koordinasyon
ihtiyacının önemine de dikkat çekiliyor.
Daha ileri oranda yüksek ormansızlaşma riski, gelişmekte olan
ülkelerin işlenebilir arazi miktarını yoğun genişletme arayışı yerine, eş-zamanlı olarak
verimlilik artışı ve tarımlarını yeşillendirme uygulamaları ile gıda tedarik
açıklarını karşılama ihtiyacı duyacaklar.
http://www.fao.org/docrep/015/i2490e/i2490e01b.pdf
Hasat sonrası bozulma
Dünya çapında üretilen gıdanın önemli miktarları hasat sonrasında
kayıp veya israfa maruz kalıyor. FAO’nun tahminlerine göre her yıl küresel
olarak insan tüketimi için üretilen gıdanın üçte biri yaklaşık olarak 1,3
milyar tonluk kısım kayıp ve israfa maruz kalıyor.
Yeşil tarım paradigmasının önemli bir tarafı ise israf ve
verimsizliği azaltmaya yönelik olması.
Ürün kayıpları haşereler ve depolamada, dağıtımda, pazarlamada ve
ev seviyesinde gıda israfı ile kombine olarak, insan kalorilerinin yüzde
50’sine tekabül ediyor.
Üretimden son tüketiciye kadar oluşan bu süreç zarfında kayıpları
minimum seviyeye düşürmek için gerekli düzenlemelerin yapılması ve tedbirlerin
alınıp uygulanması gerekiyor.
FAO’nun teklifi ise üretim ve tüketim zincirinde kayıpların ve
israfın yüzde 50 azaltılması yönünde ve bu yaklaşım başarılabilir hedef olarak
değerlendiriliyor.
Bir milyarın üzerindeki küresel iş gücü ile yaklaşık her üç
çalışandan biriyle, tarım sektörü dünyada en büyük işveren konumunda bulunuyor.
Tarım aynı zamanda fakir insanların en yüksek yoğun orana sahip olduğu sektör olarak bulunuyor. Bunların üçte ikisi kırsal kesimde çalışıyor.
Suyun en büyük kullanıcısı olurken, önemli bir kirleticisi
konumunda bulunan tarım aynı zamanda arazi ve biyolojik çeşitliliğin
bozulmasının önde gelen sebebi olarak gösteriliyor.