9 Ocak 2020 Perşembe

Diyarbakırlı annelerin feryadı!



Diyarbakırlı anne ve babalar 3 eylül 2019 tarihinde haklı bir hareket başlattılar.

Cinayetlerini, zulümlerini ve insanlık dışı emellerini gerçekleştirmek, aynı zamanda emperyalist ve sömürü dünyasına hizmet etmek için terör örgüt PKK 36 sene önce eşi ve emsali görülmemiş terör eylemi başlattı. 

Bin yıldır birlikte yaşayan bu ülke insanlarını başkalaştırmak ve birbirine düşürmek maksadıyla hak ve hukuk söylemleriyle alçak emellerini gizleyerek dış destekli terör örgütü onbinlerce masum insanın kanını döktü.

İşte Diyarbakırlı annelerin feryatları:

"Çocuklarımızı istiyoruz"

Kürt, Türk meselesi yok burada. Sadece kendi makam derdi için gençleri öldürtüyorlar.”
“Bu Kürt Türk davası değil.”
“Kızımı dağa götürenler lüks otellerde eğleniyor”
"Kardeşim için buraya geldim. Kardeşimi istiyorum. Kardeşimi HDP götürüp PKK'ya verdi. HDP'den kardeşimi istiyorum. Sorumlu HDP'dir. Kardeşim gelmeden buradan kalkmayacağım."
"Günlerdir anneler ve babalar olarak buradayız. Tüm yavrularımızı geri versinler. Ne istediniz garibanlarımızdan? Yavrularımızı istiyoruz, onlar için buradayız." 
"Kızım için geldim, kızımı almadan buradan gitmiyorum. Ha PKK ha HDP hiç fark etmez."
"Kızım, sesimi duyuyorsan gel. Hiçbir şeyden hiç kimseden korkma.
“Çocuğumu almadan bu eylemden vazgeçmeyeceğim”
“Türk bayrağı altında doğduk Türk bayrağı altında da öleceğiz”
“Oğlumu hayalinden, geleceğinden ettiler”
“PKK’nın Kürtlere yaptığı bu zulüm artık yeter”
“Bizim yüreklerimizi yakmak için parti kurmuşlar”
“Oğlum getirilinceye kadar buradan ayrılmıyorum”
“Çocuklarımızı bizden çalıp götürdüler”
“Çocuklarımızı almadan buradan gitmeyiz”
“Yavrumun eli silah tutmayacak kalem tutacak”
“Oğlumun gençliğini, hayallerini çaldılar”
“Ölürüm de oğlum gelmeden gitmem”
"Bayrağımız, vatanımız, toprağımız var. Bu toprak hepimizin, bu vatan hepimize yeter. Neden bu zalimlik? 5 yıldır hiçbir zaman ümidimi kesmedim. Allah'tan ümit kesilmez. Her an, her dakika, her saniye bekliyorum. Hiçbir zaman ümidimi kesmedim. Anneler inşallah bu çocukları onların elinden kurtaracak. O zalimlere de kalmayacak bu dünya." 
"Ciğerimizi kopardılar bizden. Birisi çıkıp 'Niye burada bekliyorsunuz?' dedi mi? Üstelik hakaret ettiler bize. 'Bunlar para için burada oturdular'. Hangi evlat parayla satılır? Onlar kendi evlatlarını parayla satıyorlar mı? Niye fakir, fukara, garibanın evladını parayla satıyorlar? Bizden ne istediler?"
Nöbetteki babalardan, “Burada demokrasi yok, burada alçaklık var. 5 yıldır ben oğlumdan haber almıyorum. Diğer ailelere de sesleniyorum. Gelin bunların kirli yüzünü görün, gelin bakın çocuklarınızı dağa kaçırıyorlar. 12 yaşındaki, 14 yaşındaki çocukları dağa kaçırıyorlar. Gelin bunların kirli yüzünü görün. Utanmazlar yeni bir kapı açmış ve kim bilir burada ne kadar insanın kanına girmişler, kaç çocuğun kanına girmişler, utanmalılar. Mecliste bazı vekiller konuşup duruyor, gelin bunların kirli yüzünü görün.. Ben buradan devletime sesleniyorum, artık bunların kirli yüzünü görsünler ve bunlara maaş vermesinler. Bu aldıkları maaşla bizlere zulüm yapıyorlar.”