7 haziran genel seçim
sonuçlarının siyaset üzerinde bıraktığı sarsıntılar devam ediyor.
Tek partinin iktidar
çoğunluğunu elde edecek vekil kazanamaması her bakımdan olumsuz bir sürecin
başlangıcı olmuştur.
Koalisyon kurulması için
anlaşma sağlanamaması da, seçimlerin yeniden tekrar edilmesini gündeme getirmiş.
Çözüm
sandıkta görülmüştür.
Yapılan açıklamalar Kasım ayı başında genel
seçimlerin tekrarlanması ağırlık kazanmış görünüyor.
Yeni seçimden beklentiler
tek bir partiyi iktidara götürecek yeterli bir sayının sağlanması yönünde.
7 haziran seçim sonrasında
belirli aralıklarla yapılan anketlerin sonuçlarına göre, seçimlerden yüzde 41
oyla birinci parti çıkan Ak Parti oylarını 3- 4 puan artırmış görünüyor.
Bu durumda yüzde 45’ler
civarında bir seviyeye ulaşması bekleniyor.
Ak Parti Kasım ayında
yapılacak erken genel seçimde bu oranı koruduğu takdirde tek başına iktidara
gelecek sayıyı elde edeceği intibaını veriyor.
Hele doğu ve
güneydoğudaki seçmenlerin iradesi üzerindeki baskıyı ortadan kaldıracak demokratik
ve hür ortam sağlanırsa ki, Ak Parti açısından büyük kayıp özellikle bu bölgede
meydana gelmişti, bu takdirde Ak Partinin tek başına iktidara gelme şansı daha
da artmış olacak!
Seçim sonrasında zaman
zaman “neden iki büyük parti bir araya gelip de güçlü bir koalisyon kurulamadı”
sorusu sorulduğu gibi bu yönde tavsiyeler de yapıldı.
Almanya örneği verildi.
Yıllardır Almanya’da ya
da bir başka Avrupa ülkesinde koalisyon hükümetleri kurulup pekala yürütme işi
aksatılmadan sürdürülüyor, diye hep örnek gösteriliyor.
Bu örneklere bakıp “bizde
neden bu tür koalisyonlar olmasın” şeklinde fikirler, tavsiyeler ileri
sürülüyor.
Fakat hani derler ya
“kazın ayağı öyle değil, bir diğer ifadeyle işin aslı öyle değil” gösterilen bu örnek
bizim ülkemiz şartlarına uygun değil.
Bildiğimiz gibi ülkemizde
koalisyonların karnesi pek iyi değil, iyiyi bir kenara bırakalım orta bile
değil. Bugüne kadar geçer not alamamış ve koalisyon hükümetleri hep sınıfta
kalmış!
Bundan da ülkemiz zarar
görmüş.
Bu nedenle gerek Almanya
ve gerekse diğer Avrupa ülkelerinde uygulanan koalisyon hükümet örneklerinin
ülkemizde başarılı olması mümkün görünmüyor. Ülkemizin bu hususta sınıfta
kalmaya da tahammül yok.
Neden mümkün
görünmediğine gelince; aslında koalisyon hükümetlerinin ülkemizde kurumsal dayanağının
bugüne kadar oluşmaması...
Bu husustaki
kurumsallaşma eksikliği koalisyon hükümetlerinin başarısını engelleyen en
önemli engeli teşkil ediyor.
Bu kurumsallaşmanın
olması da zaman alacaktır.
Bunun bir anda olması
mümkün görünmüyor.
Çünkü koalisyon
hükümetlerin başarı bileşeninde çok çeşitli etkenler var.
Bu unsurlar halledilmeden
koalisyonlardan beklenen faydayı ve istikrarı beklemek hayalden öteye geçmiyor.
Sonuç olarak seçmenimizin
bu inceliği iyi fark edip yaklaşan erken seçimde oyunu verirken veya çeşitli
nedenlerden dolayı önceki seçimde sandığa gitmediyse bu gerçeği göz önünde
bulundurarak hareket etmesi ülkenizin güven, istikrar ortamının sağlanması ve sürdürülebilir
kalkınması açısından büyük önem taşıyor.