Sureti
haktan görünen malum kesim o bildik huyundan vazgeçmez.
Bunun
son örneğini İstanbul’da yapılan NATO toplantısında tekrar gördük.
Kişi
veya bir topluluğa ya da ülkeye yargısız infaz uygulamak ne aklıselimin, ne
insan hakları, ne demokrasi ve ne de hukukun üstünlüğü anlayışıyla bağdaşmaz.
Bu
yaklaşım hem bu değerleri istismar ve hem de muhatabını istismar etmekten
başka bir mana taşımaz.
Meseleyi
çarpıtmak, saptırmak dürüstlük ilkesiyle de bağdaşmaz…
NATO
parlamenter asamblesi 62’nci genel kurul toplantısı 18-21 Kasım 2016 tarihinde İstanbul’da
düzenlendi.
NATO’nun
önemi, yararı ve görevi üzerine konuşmalar yapıldı.
Ülkemizi
ilgilendiren meseleler tartışma konuları arasında yer aldı.
En
önemli konulardan biri yıllardır huzurumuza, bütünlüğümüze ve bağımsızlığımıza musallat olan terör
örgütleri ve siyasi uzantılarının toplantıya konu olması oldu.
30
yılı aşan PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı olan partinin meclisteki
üyelerinin bir kısmının uzun yıllardır ülkemizin bütünlüğüne yönelik sürdürülen insanlık ve
kanun dışı eylemleri, söylemleri nedeniyle tutuklanmaları Hollandalı delege tarafından tenkit ve bir bakıma da şikayet kabilinden dile getirildi…
Yıllardır
ülkemizin komşularında yaşanan vahşetin ne denli insanlık dışı boyutlara ulaştığını söylemeye gerek yok.
6
yıldır Suriye’de savunmasız insanların dramını bütün dünyayla hep birlikte
seyrediyoruz.
Evleri
başlarına yıkılıyor, acımasız Suriye yönetiminin her gün masum insanların
üzerlerine attıkları bombaların bıraktığı beton yığınlarının altından kurtulmaya
çalışan, sahillere vuran çocukların dramını görmezden gelen bu vicdan yoksunu
güruh ülkesine ihanet içinde olan tutuklu milletvekillerini savunuyor.
İnsani
değerleri ustaca saptırmalarındaki maharetlerini gösterme çabası içindeler.
Yüzbinlerce
savunmasız insan Suriye’deki gaddar rejim tarafından katledildi!
Bu
vahşeti gören yok, enkaz altından çıkarılan çocukların dramını görmezden gelip,
ülkemizin birlik ve beraberliğini, toprak bütünlüğünü tehlikeye atanların
savunmasına soyunuyorlar.
Ne ülkemizde
düzenlenen NATO parlamenter asamblesi toplantısında, ne de her sene Birleşmiş
Milletler genel kurulunda ve diğer oturumlarda bu mazlum insanların dramı ciddi
bir şekilde ele alınmadı.
Uluslararası
Af Örgütü ve diğer uluslararası insani ve hukuki kuruluşlar 6 yıldır insanlığın
yüzkarası Suriye’deki insanlık dramına çözüm getirecek bir yaklaşım
sergilemiyor.
Irak
2003 yılından beri aynı zulme sahne oluyor.
Bunlar
sadece sınır komşularımızda meydana gelen (getirilen) vahşet sahneleri.
Yıllardır
meydana gelen bu insanlık dışı ve insanlık ayıbı olayların durması yargısız
infaz anlayışı ile değil, samimi ve ciddi bir yaklaşımla ele alınarak
halledilir.